Hoşgeldiniz
Ziyaretçi
. Lütfen
giriş yapın
veya
kayıt olun
.
1 Saat
1 Gün
1 Hafta
1 Ay
Her zaman
Kullanıcı adınızı, şifrenizi ve aktif kalma süresini giriniz
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Biz de Varız
»
HIKAYELER
»
HIKAYELER
»
Sadakat Geçmişe Değil, Geleceğedir
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Sadakat Geçmişe Değil, Geleceğedir (Okunma sayısı 1400 defa)
melleseferi
öMeR
Administrator
Hero Member
İleti: 20677
SiTe YöNeTiCiSi
Sadakat Geçmişe Değil, Geleceğedir
«
:
Temmuz 16, 2012, 07:10:16 ÖS »
Sadakat Geçmişe Değil, Geleceğedir
İnsan aidiyet duygusunu içinde barındıran bir varlıktır. Ömrü boyunca birçok aidiyet hissi yaşayan insan temel olarak üç aidiyet duygusu olmadan sağlıklı bir hayat süremez, nevrotikleşir. Bir anne- babaya (aile)’ye ait olma, bir topluma(millete) ve bir inanca ait olma. Eğer inancı ile ait olduğunu düşündüğü yeri (vatanını) bir potada eritebilirse aitlik sayısı temel olarak ikiye düşürülebilir.
Aidiyet duygusunu tatmin eden insan da doğal bir sahiplenme içgüdüsü gelişir. Kendisini, kendisi gibi olanları, ailesini ve insanlığı sahiplenir, dertleriyle ve dahi her halleriyle hem hal olur. İnsanlığı sahiplenir zira bilir ki mesele bir inanca bir topluma –millete- ait olmaktır ve bur da en önemli nokta belki inancını değilse bile insan milletini kendisi seçemez. Bundan dolayı aidiyet duygusunu tatmin etmiş – sağlıklı- insan diğer insanların aidiyet duygusu ile uğraşmak yerine onlarında hakkını gerektiğinde savunacak kadar sahiplenme duygusu gelişmiş insandır. Bu doğu kültürünün o eşsiz tanımlamasıyla diğerkâmlıktır. Moda olan bir tabirle tam olarak karşılamasa da empati diyebiliriz buna.
Aidiyet duygusunu tatmin edemeyen insan tek başına kalır. Burada dikkat edilmesi gereken durum tek başınalıktır. Her insan yalnızdır esasında ve hakikate yalnız başına ulaşılır ancak nevrotik durumlar insan tek başına kalınca başlar. Bu sorunlarla boğuşmaya başlayan insan Oğuz Atay’ın da bahsettiği gibi sorunlarını yalnız çözmeye çalışma çabasında aşırılığa kaçar ve toplumdan uzaklaşır. Ancak bu ne Hıra’ya çekilmektir ne de ölmeden önce ölmek. Bu başlı başlına bir nevrozdur.
Bu nevroza yakalananlarda iki durum söz konusudur. Ya benzeyemediklerine karşı aşırı sevgi ve bundan kaynaklı koruma güdüsü ve sahip olmak isteği veya da aşırı nefret. Ancak nefret ve öfkesini sahip olarak örtbas etme isteği güderler.
Peki, sahiplenmek ve sahip olmak arasındaki fark nedir?
Sahiplenmek gerektiği zaman omuz veren bir diğerkâmlık, sahip olmak tanrılaşma eğilimi gösteren narsist bir yaklaşımdır. Narsizmi küçük farklılıklar doğurur ve bu tip nevrotik kişilikler kendi eksiklerini farklılık olarak görürler.
“İnsanların aklı pazara çekilse ve seçme şansı tanınsa herkes gider yine kendi aklını alır oğlum” derdi dedem. Pek önemsemedim bu sözü uzun süre ancak ne zaman Peyami Safa’nın o meşhur romanı Yalnızız’ı okuyunca anladım. “İnsanın en kolay aldattığı budala kendisidir.”
İnsan anlama çabası güden bir varlıktır. Ruh sağlığı yerinde olsun veya olmasın herkesin amacı aynıdır. Asıl mesele doğru anlamak için ne yapmak gerekir.
Öncelikle aidiyet duygusunu tatmin etmek gerekir. Zannımca Cemil Meriç “İnan da istersen oduna inan” derken insanlara bu mesajı, vermek istiyordu. Daha sonra olabildiğince yalnız ama asla tek başına kalmadan, hakikati aramaktan bıkmadan, daireyi tamamlamaya çalışarak kendi Hıra’mızın her kovuğuna bıkmadan usanmadan bakarak aramak gerekir. Sahiplenerek ama sahip olmaya çalışmadan, sahiplenilmekten hoşlanıp, sahibimiz olmak isteyenleri yolda bırakarak başlamak lazımdır işe. Zira insan kendi kendinedir sorunlarını çözme yolunda ancak bunu da abartmamalıdır. Saplanıp kalmamalıdır geçmişe daima ileriye bakarak ümit ederek yürümelidir. Geçmişe saplanıp kalmak ümitsizliğe girişin en büyük kapısıdır ve zannımca bu yolculukta başa gelecek en kötü durumdur.
İşte tam da bu sebepten dolayı insan “sadakat geçmişe değil geleceğidir” diyerek devam etmelidir mağarasına ulaşmak yolculuğuna.
Niyazi SAFA
Kayıtlı
>>>>>>>>>>
bizdevariz.NET
<<<<<<<<<
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
Biz de Varız
»
HIKAYELER
»
HIKAYELER
»
Sadakat Geçmişe Değil, Geleceğedir