*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Böyle İnsanlar Olması Beni Dehşete Düşürüyor  (Okunma sayısı 1464 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Böyle İnsanlar Olması Beni Dehşete Düşürüyor
« : Temmuz 05, 2012, 03:51:01 ÖS »


Soru: Sevgili Sivilay Abla. Türkiye genelinde yapılan bir anketten çıkan sonuçlara göre ülkemiz insanının %70'i engelli bir komşu istemiyor. Bu nasıl bir tahammülsüzlüktür. Vapurda otobüste yanımda oturan on kişiden yedisinin böyle insanlar olması beni dehşete düşürüyor. Bu ruh halinden çıkmak için bana ne önerirsiniz? Saygılarımla Filiz Çolak
 
Cevap: Sevgili Filiz. Komşu, hayat ansiklopedisinde "külüne bile muhtaç olunan kişi" olarak tanımlanmaktadır. Komşu, zor durumda kaldığında çocuğunu bir saatliğine bırakabileceğin kişidir. Komşu, priz yerinden çıktığında bunu tamir edebilme ihtimali olan kişidir. Gecenin bir vakti "imdat" diye bağırdığında yatağından fırlayıp koşan kişidir. Kız istemede, evde kendi aramızda nişanda evinden sandalye taşıyan, cenazede eteği belinde mutfaktan çıkmayan kişidir. Komşudan böyle beklentileri olan bir toplumun tekerlekli sandalyeli bir komşu istememesi normaldir. Sadece istememektedir zaten. Üç odalı değil dört odalı ev de istemektedir ama üç odalıda da mutludur. Durum böyle iken; gözleri görmeyen komşuların apartmandan atılması için imza toplayacakmış, tekerlekli sandalye kaysın diye merdivenlere yağ dökecekmiş havası vermek anketçi kurnazlığıdır.
 
Panik yok! Vapurda, otobüste yanında oturanlar normal insanlar. Ha! Acayip uyuz komşular yok mu? Var tabii ki. Ancak bu kişilerin uyuzluğu dışarıdan bakınca anlaşılmıyor, isteyip istememe şansın yok.
 
Öfke kupadan tatlıdır
 
Soru: Sevgili Sivilay Abla. Aziz Yıldırım'ın şikeden suçlu bulunması, yattığı süre göz önüne alınarak serbest bırakılması, taraftarların tezahüratları ve Aziz Yıldırım'ın çıkar çıkmaz Gülen'den intikam alacağını söylemesi Fenerbahçe'ye ne getirir ne götürür? Murat Yılmaz Cevap: Sevgili Murat. Bu soruya cevap bulmamız için elimizde beş temel ilke var.
 
1. Öfke baldan tatlıdır.
 
2. Aşk acısı, âşık olduğun kişiye olan aşkının önüne geçmeye teşnedir.
 
Mecnun günün sonunda artık Leyla'ya değil kendi açması haline âşıktır.
 
3. "Biz bu yolda bedel ödedik, hapislere atıldık, bize bizden başka dost yok" muhabbeti kitlelerin afyonudur.
 
4. Bedel ödemiş liderler yattıkları hapis yılına göre derecelendirilir.
 
Skoru en yüksek olan ebedi şeftir.
 
Liderliği tartışma dışıdır. Azrail'in müdahalesi dışında onu o koltuktan kaldırabilecek başka bir güç yoktur.
 
5. Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulmaya başlanması her zamankinden daha çok ve daha çok şeklinde artarak sürer.
 
Şimdi bu bilgiler ışığında Fenerbahçe'nin durumunu masaya yatıralım.
 
Öfke baldan tatlı, bal da kupadan tatlı olduğuna göre Fenerbahçe Cumhuriyeti'nde öfke geçene kadar kimsenin gözü maçta yenilmeyi, kupayı kaybetmeyi görmeyecek.
 
Arabeske vurmuş, tüm takımlar ve cemaat bize düşman ruh hali bir süre sonra Fenerbahçeli olmaktan daha cazip hale gelecek.
 
"Başkan! Ne yap et bu maçı al" diye tezahürat yapan azmettirici taraftar birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyaç duydukları günlerden geçecek ve bu hal tek bir taraftar prototipi kalana kadar bitmeyecek.
 
Tabii ki Aziz Yıldırım, Allah ömür verdiği sürece başkan.
 
Çamlıca Camii Mimarı Biz, Başbakan Erdoğan'ın yaptırmak istediği Çamlıca Camii'nin Osmanlı mirasına tepeden bakacağından yakınıyorduk. Meğerse caminin mimarının hedefi bizim tahayyülümüzün çok ötesindeymiş. O Medine'de bulunan Mescid-i Nebevi'ye tepeden bakan bir camii planlıyormuş.
 
05.07.2012 – Taraf