Kemal Demirel Toplumun Engelli İnsanlara Bakışını Yorumladı

[melleseferi]

Türkiye Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği Başkanı Kemal Demirel toplumun engelli insanlara bakışını ortaya koyan araştırmayı hurriyet.com.tr için yorumladı:
 
Yaraya çok güzel parmak basılmış. Hiç yoruma analizlere ve değerlendirmelere bile gerek yok. Türk toplumunun bize karşı orantısı son derece kabarık olabilecek bir hadisede yaklaşımlara ve toplumdaki yerimiz ne kadar yaşama hakkımız var budur.
 
UTANMADAN SORULAN SORULAR
 
Ancak ben bu değerlendirmeye şaşmadığım gibi bu değerlendirmenin aynı orantısal yansımasını devlet uzatılan son kanunla da tescilledi. Ben 42 yıldır engelliyim. Eşim sağlam, bir kızım, bir oğlum var. Ben çocuklarım ve eşimle dışarı bile çıkamıyorum çünkü bakış açıları, utanmadan sordukları sorunun çirkinliği. Bu kimindir soruısuna eşim dediği zaman "Bunda ne buldun ki sen. Sizin cinsel yaşamınız var mı gibi" sorular soruluyor.
 
BAŞKA ÜLKEDE OLSAK DAHA MI ÇOK İLGİ GÖSTERİRLERDİ
 
Çünkü devletin de ortayta koyduğu yaklaşımı da bu. Peki biz kimiz. İlla engelli mi olması lazım. Bizden korku mu var. Topluma erişme konusunda, bu toplumla hayatı beraber sürdürmek istiyoruz denildiğinde neden hala bariyerler konulmak isteniyor. iş alanları sağlık alanları...
 
Devlet bugün bir model sergiledi son derece üzüntülüyüm. Devletin modelinde engellinin yaşamda yer alması ile ilgili süreye ihtiyacımız var denildi.
 
Biz bir başka ülkenin vatandaşı olsak daha mı çok ilgi gösterirlerdi. Ortadoğu'daki olayların bile içinde görüyoruz ama aynı topraklardaki engellileri görmüyoruz.
 
Bu araştırmayı yapanlar çok güzel bir sonucu ortaya koymuş ama o oran çok az. Bunların dışında çok daha acı sorular da var.
 
Şunu bilmek istiyoruz Türkiye'de yerimiz ne? Neden bedenen ve ruyhen acılara maruz kalıyoruz? Bizi dinleyen yok ki.
 
Sayın devlet bakanı açıklama yapıyor erişilebilirlikle ilgili süreyi çabuklaştıracağız diye. Ne kadar duyarlıyız? Ne kadar öncelikliyiz? Ne kadar önemseniyoruz ki son anda farkediliyor durum da süreye ihtiyacımız var deniyor.
 
04.07.2012 – Hürriyet