Tablet Bilgisayarlar Engellilerin Sinema Sektörüne İlgisini Artırdı

[melleseferi]

Tablet Bilgisayarlar Engellilerin Sinema Sektörüne İlgisini Artırdı



Tablet bilgisayarlar, sinema sektörünü de değiştiriyor.  Kendilerini ifade etmek isteyen insanların film yapımcılığına adım atmasına yardımcı olan bu bilgisayarlar, Washington yakınlarındaki bir grup engellinin de hayatını değiştirmiş.
 
Fiziksel ve zihinsel engelliler haftada iki kez bu bakımevine gelerek film yapımcısına dönüşüyor. Film yapımcılığı atölye çalışmasına katılan engelliler, profesyonel yapımcıların yardımını alıyor; tablet bilgisayar kullanarak video çekmeyi ve montaj yapmayı öğreniyor.
 
Judy Turay, Nicole Chase ile çalışıyor: “Benimle çok iyi iletişim kuruyor.”
 
The Arc isimli sivil toplum örgütünde proje direktörü olan Melissa Ezelle’e göre bu büyük bir ilerleme örneği. Engellilere hizmet veren örgüt bu yılın başında film yapımcılığı atölyesini başlatmış.
 
Melissa Ezelle,  “Örgütümüzle Creative Edge Dijital Medya Ortaklığı’nın birlikte yürüttüğü bu projede hedefimiz engellilere tablet bilgisayarları tanıtarak, bunları iletişim ve daha da önemlisi kendilerini ifade etme aracı olarak kullanmalarını sağlamak,” şeklinde konuşuyor.
 
Creative Edge Stüdyosu’ndan yapımcı Andrew Millington, gruba önce film çekmekle ilgili temel eğitim vermiş. Şimdi de bu temel becerileri kendi hikayelerini yaratmada nasıl kullanacaklarını öğretiyor.
 
Michael Steele filminde oyuncaklarını kullanmak istiyor. Filim bir otobüste geçiyor.
 
Yapımcı Andrew Millington,  “Michael’ın New York’ta yaşayan bir büyükannesi olduğunu öğrendim. New York’a otobüsle gidebilir. Otobüste çocuklarla karşılaşıyor,” diyor.
 
Steele, “Çok eğlendim,” diyor.
 
Yapımcı Millington,  “Kendini ifade ederken Hollywood tarzını izlemek şart değil. Michael dünyayı böyle görüyor. Keşke ben de bir hikayeyi bu kadar özgürce ve yalın olarak anlatabilsem,” diyor.
 
Film yapımcılığı projesi, The Arc örgütünün engellileri toplumla kaynaştırmak için benimsediği bir yöntem. Örgütün aile hizmetleri direktörü Jessica Neely öğrencilere dış dünyada gördüklerini filmlerine yansıtma fırsatı vermek istediklerini söylüyor: “Hedefimiz bakımevini bu dört duvarın dışına taşımak ve toplumla kaynaştırmak.”
 
Andrew Millington’ın ise başka bir hedefi daha var: “Çektikleri filmlerin zamanla seyirciye gösterilebilecek standarda ulaşmasını umuyorum.”
 
Millington’ın hedefi gerçekleşirse, izleyiciler pek tanımadıkları bir topluluğun yetenekleri ve bakış açısıyla tanışma fırsatı bulabilir.
 
 
05.07.2013 - VOA