Alanya'da Engelsiz Yaşam Alanları

[melleseferi]

Dört günlük gezi gözlemlerime devam...
 
Alanya Belediyesi tarafından hizmete açılan Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi'ni gezerken inanın ağlamamak için kendimi zor tuttum.
 
Hepsi içi insan sevgisi ile dolu idealist görevliler, özel kardeşleri için (özürlü veya engelli sıfatını kabul etmiyorlar) neler yaptıklarını anlatırken sanki başka dünyalara gidiyorlardı. Kimi özel oyunlarla (TV dizilerindeki başrol oyuncuları kadar güzel) kimi özel cihazlar ile özel kardeşlerini dünyaya bağlamaya çalışıyordu.
 
Bana kolları engelliler için yapılan bilgisayar sistemini, yürüme engelli kardeşim anlattı. Hepsi sabır isteyen çalışmalar. Tabii gelişmeleri görünce de mutluluktan uçan özel eğitimciler onlar... Bir psikolog kız vardı... Bu kadar akıllı ve şirinini daha önce görmedim. Düşünsenize iki kolu olmayan bir fiziksel engelli, göz açıp kapamak veya kaşını, burnunu oynatarak bilgisayar kullanabiliyor.
 
Görme özürlüler sesli okuma programları sayesinde kütüphanede istediği kitabı okuyor. Yazmak ne kelime bilgisayardan çıkış alabiliyor. Ama tüm Alanya böyle. Her şey özel insanlar için dizayn edilmiş. Bahçedeki parkta tekerlekli sandalyesi ile bindiği özel salıncakta sallanan kocaman adama ne dersiniz? "30 yaşıma kadar bu anı bekledim. Hep salıncakta sallanan çocukları izledim. Bu nasıl bir özlemdir biliyor musunuz? Allah'ıma şükürler olsun şimdi doya doya sallanıyorum" diyen kardeşim insanı ağlatmaz mı?
 
Alanya Belediye Başkanı A. Hasan Sipahioğlu'nun yüzüne baka baka "Başkanım Allah senden razı olsun. Kurduğun bu muhteşem düzeni ve yaşam merkezini ülkemde hiçbir yerde görmemiştim" dedim. Verdiği yanıt daha şaşırtıcı oldu. "Yooo teşekküre hiç gerek yok. Ben görevimi yaptım. O yapılanların hepsi yasamızda madde madde yazıyor. Sadece yasanın isteğini yerine getirdim" dedi. İyi güzel de... Başkan Sipahioğlu'nun hiç mi özverisi, gayreti, duygusallığı yok? Olmaz olur mu? 15 yıldır protokol masasında oturmamış bir başkan. Başkasından duydum, başkan yıllardır maaşına elini sürmezmiş. Maaşı direk o özel yaşam merkezine aktarılırmış.
 
Lütfen önümüzdeki yaz, Alanya'da tatil yapıp şu yazdıklarımı inceleyin. Önce kaldırım yüksekliğinden başlayın işe. Gittiğiniz her lokantaya, otele hatta devlet dairelerinin girişine bakın. Asansörünü, tuvaletlerini inceleyin. Tekerlekli sandalyeniz istediğiniz yere sizi çok rahat götürecektir. İşte 'Alanya engelsiz yaşam' sloganı buradan geliyor. Her yerde tekerlekli sandalyenin özel yolu mutlaka var. Taa başkanın odasına kadar gidebilirsiniz. Özel tuvaleti olmayan lokantaya ruhsat asla verilmiyor. Ve bu tuvaletler mutlaka giriş katında oluyor. Ben en çok bankaların ATM'lerine hayran kaldım. Hepsi daha kısa yapılmış. Bir engelli kardeş çok rahat para çekiyor veya yatırabiliyor. Sokak telefonları da öyle. Alanya ile İstanbul'u kıyasladım da...
 
Alanya'nın parkları cennet gibi. Hepsi çok farklı. Sağlıklı insan için yürümek, koşmak, spor yapmak, bisiklete binmek hatta motorla gezmek ayrı bir zevk... Ama engelli kardeşlerim de bunlardan faydalanıyor. Spor aletleri adım başı karşınıza çıkıyor. Gidenler için söylüyorum, bugünkü Alanya insana olan saygı açısından Norveç, İsveç, Danimarka kadardır. Bakın Almanya, Fransa filan demiyorum.
 
Alanya Belediye Başkanı Av. Hasan Sipahioğlu meğerse iki değil üç kez ANAP'tan başkan adayı gösterilmiş ve büyük çoğunlukla seçimi kazanmış .Partileri aşmış ama iki yıl önce kendi isteği ile AK Parti'ye geçmiş. Şimdi daha huzurlu çalışıyor. Çünkü Alanya Belediye Meclisi'nde AK Partililer büyük çoğunlukta. Hepsi Alanya'yı dünyanın tanıdığı turizm merkezi yapmak için çalışıyorlar. Dile kolay Alanya'ya her yıl 2,5 milyon turist geliyor.
 
Bence en önemlisi, her yer belediye kameraları ile donatılmış. Hadi bir esnaf çıksın da vitrine bakan turist kızı rahatsız etsin. O gün kapıya mühür konuluyor. İstanbul, Kuşadası, Bodrum'un en büyük sorununu Alanya halletmiş. Esnaf resmen eğitilmiş. Durun bitmedi... Yarın Alanya'yı yeni vatanı kabul eden 23 bin yabancıyı anlatacağım.
 
07.10.2012 - Bugün