Hoşgeldiniz
Ziyaretçi
. Lütfen
giriş yapın
veya
kayıt olun
.
1 Saat
1 Gün
1 Hafta
1 Ay
Her zaman
Kullanıcı adınızı, şifrenizi ve aktif kalma süresini giriniz
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Biz de Varız
»
Mozaik
»
Mozaik
»
Anne İle Kızı Engellilerin Hayatını Kolaylaştırmak İçin Çalışıyor
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Anne İle Kızı Engellilerin Hayatını Kolaylaştırmak İçin Çalışıyor (Okunma sayısı 2056 defa)
melleseferi
öMeR
Administrator
Hero Member
İleti: 20677
SiTe YöNeTiCiSi
Anne İle Kızı Engellilerin Hayatını Kolaylaştırmak İçin Çalışıyor
«
:
Ağustos 18, 2012, 05:06:14 ÖS »
Semra Çetinkaya, 32 yaşında geçirdiği trafik kazası sonucu omurilik felci oldu. O sırada kızı Tuğba 13 yaşındaydı. Önce hayatları tepetaklak oldu, ardından durumu kabullenip mücadeleye başladılar. Birlikte dolaşırken tekerlekli sandalyenin çıkamadığı her noktayı fotoğrafladılar. Şimdiyse kurdukları siteyle, şehrin 'engelli' noktalarını ortadan kaldırıyorlar.
Kadın yanındaki arkadaşına dönüp "Şu sakat kadına baksana, bir de ruj sürmüş," dedi. Anne-kızla sohbetimiz boyunca aklımda kalan birkaç cümleden biriydi bu. Güzel bir kadının, kendini daha güzel görmek için yaptığı makyaja tekerlekli sandalye engel midir? Tekerlekli sandalye kullanan bir kadının makyaj yapması, âşık olması, cinselliğini yaşaması ayıp mıdır? Semra Çetinkaya, 32 yaşındayken geçirdiği trafik kazası sonucu omurilik felci oldu. O sırada kızı Tuğba Çetinkaya 13 yaşındaydı. İkisinin hayatı da tepetaklak oldu. Roller değişti. Tuğba, uzun bir süre annelik yaptı annesine. Çalışmak zorundaydı, bir de küçük kardeşi vardı. Tekerlekli sandalye hayatlarının doğal bir parçası oldukça, şehirdeki engeller daha çok gözlerine batmaya başladı. Tuğba önce annesinin hayatını zorlaştıran bu engelleri belgeledi, sonra herkese internet sitesinden bir çağrı gönderdi. Buradaengellendim.com; şu an yaptırım gücü olan, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'nin de bir ayağını oluşturmakta. Nerede engellendiyseniz çekin fotoğrafını, gönderin onlara. Değişmesini istediğiniz her şey için...
- O günü anlatır mısınız?
- S.Ç: 1994 senesiydi. Sigorta acenteliğim vardı. 13 Nisan 1994! THY grev yaptı o gün. Acil Adana'ya gitmem gerekiyordu. Grevin bitmesini bekleyemezdim. İş arkadaşımla arabayla gitmeye karar verdik. Bilmediğimiz bir yoldu. Arabayla yola çıktık. Adana'ya çok yakınlaşmıştık. Hatta ailelerimize haber verdik 'Sağ salim geldik,' diye. Adana'ya varacağımız noktaya çok yakın bir yerde, bizi trafik polisi durdurdu. Emniyet kemeri takılı olmadığı için ceza ödedik. Yola çıktık, yine kemeri takmadık.
- Neden kemerinizi takmadınız?
- S.Ç: Hava çok sıcaktı. Hani engeller ya boynumuzdan geçen emniyet kemeri... O kadar saat yol gitmişsiniz, sizi sıkan bir şey istemiyorsunuz. Ceza yediğimiz noktadan bir 15 dakika sonra çok sert, ölüm virajı denilen bir viraj varmış. 40 metre aşağıya uçmuşuz. Bizden önce orada defalarca kaza olmuş. 40 metre aşağıya uçtuğumuzda, arabayı kullanan arkadaşın emniyet kemeri olmadığı için arabanın dışında ölü bulunmuş. Beni jandarma kurtarıyor. Arabanın içinden çıkartmak için kapıyı kırmıyorlar. Havalandırma camından çekerek çıkartıyorlar. O şekilde çıkarttıkları için, kırık olan kemiğim omuriliğimi kesiyor ve felç oluyorum. Kazada benim birçok iç organlarım patlamış, akciğerlerim patlamış, göğüs kafesim patlamış ama bunların hepsi tedavisi olan şeyler.
- Anneniz kaza yaptığında siz kaç yaşındaydınız?
- T.Ç: 13 yaşındaydım. Bir de dokuz yaşında erkek kardeşim vardı. Üçümüz yaşıyorduk. Annemle babam kısa bir süre önce ayrılmışlardı. Evde üçümüz yaşıyorduk. O günden sonra hayatımız yepyeni bir boyuta girdi.
- S.Ç: Omurilik felçli olduktan sonra erkeklerin karılarını boşama hikayesi vardır. Allah'tan ben o işi önceden hallettim. Çünkü çok büyük travmadır o.
- Yürüyemeceğinizi öğrenmek de başka bir travma. Psikolojik destek aldınız mı?
- S.Ç: Hayatımda hiç felçli bir insan görmemiştim. Felcin ne olduğunu ilk kendimde yaşadım. O dönemde felç olduğum hiç aklıma gelmediği gibi, ayak parmaklarımda seyirmeler vardı. Bunlar benim için umuttu. Ama göbek hizasından sonra vücudumu kesseniz, koparsanız hiçbir şekilde hissetmiyorum. Hareket de ettiremiyorum. Doktor 'Bir daha yürüyemeyeceksin,' dediğinde beynim bunu kabul etmedi. İki çocuğum var, iş hayatım var ve ben genç bir insanım. Kendime felci hiç yakıştıramadım. Sigorta acentem olduğu halde ben kendime sigorta bile yaptırmamıştım. Evden eski resimlerimi istedim. Nasıl ayakta durmuşum, nasıl etek giymişim, nasıl topuklu ayakkabı giymişim... Bir daha bunları yapamayacağım... Septisemi geçirdim. Ölümcül ateş. Vücudum kendini kitlemiş. Bir süre antidepresan verdiler hastanede. Evime gelince çocuklarım bana umut verdi. Kafamda yüzlerce dikiş vardı. Saçımı kazımışlardı. Kızımın 'Anne saçın uzuyor,' demesinin, yani saçımın uzamasının bile onlar ne kadar mutluluk verici olduğunu gördükten sonra 'Ayakta durmalıydım,' dedim.
FELÇLİLERİN GÜZİN ABLASIYIM
- Kazadan önce engellilere karşı empatiniz var mıydı?
- S.Ç: Hiç görmedim ki. Ya da baktım ama fark etmedim. Prof. Şafak Karamehmetoğlu, Omurilik Felçlileri Derneği'ni kurmaya karar verdiğinde, yöneticilerinin de felçliler olmasını istiyor. Ülkemizde çok fazla omurilik felçlisi var ve bunların hepsi sağlıklı bir yaşamdan sonra bu sandalyeye oturuyor. Ondan sonra mesleki eğitimleri gerekiyor; sosyal, tıbbi eğitimleri gerekiyor ve bunların da bir çatı altında toplanması gerekiyor. Doktor arkadaşlarını aramış. 'Ben bir dernek kurmak istiyorum ve o dernekte de bizzat yöneticilerin omurilik felçlileri olması lazım. Hastalarınızdan bu işi kotarabilecekler varsa, gelsinler onlara anlatayım,' demiş. İlk defa ben evimden tekerlekli sandalye ile bir taksiye binerek o toplantıya katıldım. Toplantıda benden başka omurilik felçlileri de vardı ama onların hepsi bir zaman geçirmişlerdi. Ben en yenileriydim içlerinde. Ramazan Baş'la tanıştım. Çok karizmatik bir kişiliği vardır, çok yakışıklıdır. 30 seneden bu yana boyundan aşağısı felç. Bir deniz kazasından dolayı. Sığ suya balıklama atlamaktan. 'Ben 18 sene önce omurilik felçli oldum' dedi. 'Ay,' dedim 'Adam 18 senedir yaşıyor!' Şimdi ben de 18 senedir omurilik felçlisiyim. O benim için bir lider oldu, örnek oldu. O günden itibaren altını çizdiğim şeylerin üstünü çizmeyi öğrendim. Çok önemsediğim, kendimi üzdüğüm, kahrettiğim şeylere artık gülüp geçiyorum. Hayatta benden daha ağır durumda olan insanları gördüm. Derneğin sosyal ilişkilerdeki yönetim kurulu üyesiyim. Engellilerin sorunları ve haklarıyla ilgili çalışıyorum. Full mesai. Güzin Abla mı dersiniz? Semra Abla mı? Çok seviyorum yaptığım işi. Her yıl 2 bin yeni omurilik felçli aramıza katılıyor. Deprem, silahla yaralanma, kaza, sığ suya balıklama atlama, iş kazası, yüksekten düşme gibi sebeplerden dolayı. O insanlara yeni hayatlarında yol gösterici olmak lazım.
DUYGULARIM FELÇ OLMADI, TABİİ Kİ ÂŞIK OLABİLİRİM
- Anneninizin yeniden âşık olmasını ister misiniz?
- T.Ç: Evet isterim, annem âşık zaten... Omurilik felçlisi olmak, âşık olmaya engel değil.
- S.Ç: Sonuçta duygularım felç olmadı. Ben bir alışveriş merkezinin halkla ilişkiler biriminde çalışıyordum. Yeni genel müdür 'Her müşteri ayakta karşılanmalı,' dedi. Bu pozisyonda müşteriyi ayağa kalkıp karşılayacak durumda değilim. O durumdan dolayı 10 senelik işime son verildi. Ben dava açtım, kazandım. Şimdi temyizde. Bu konu aslında engellilerin tekrar yaşama sarılmaları için örnek teşkil ediyor. Bir engellinin tabii ki âşık olmasından önce para kazanması, kendine özgüvenini kazanması, kendi ihtiyacını karşılaması gerek. Bunlar çok önemli.
- Cinselliğinizi yaşayabiliyor musunuz?
- S.Ç: Tabii ki yaşayabiliyoruz. Bazı durumda engellilerin aldıkları hasara göre sadece tıbbi destek alması gerekiyor. Onun dışında hiçbir sorun yok. Bu konuda sadece kadınlar çok mağdur. Çünkü kendini çok yetersiz gören eşleri var ve üstlerine muhakkak kuma getiriyorlar. Boşanmayla sonuçlanan çok olay var. Ama omurilik felçli olan erkek şanslı. Karısı onu bırakmıyor.
ANNEMİN AĞLADIĞINI GÖRMEDİM
- 13 yaşındaki Tuğba'nın hayatını nasıl etkiledi bu kaza?
- T.Ç: Tamamıyla bir rol değişimi oldu. Sorumlulukları üzerime aldım. O yaşta beni zayıf algılamasınlar diye mesela hiç ağlamadım. Annemin de ağladığını görmedim. Biliyor musunuz, yaşıtlarım arasında ben kendimi yabancı hissediyorum. Annem o bir yıl içinde birçok şeyi kabullenmeye başladı. Bizim de bir gerçeğimiz oluştu. Biz hep beraber yaşayacağız. Tekerlekli sandalye hayatımızın parçası oldu. Liseden sonra hemen çalışmaya başlamalıydım. Ben konservatuarı kazandım, İTÜ Türk Sanat Musikisi'ni. Devam edemedim, para kazanmam lazımdı. CNR'da işe girdim şimdi pazarlama direktörü oldum. Şanslı bir aileyiz muhtemelen. Tamam annem yürümüyor, etmiyor. Ama hayat enerjisi var. Her türlü şakayı kaldırır annem. Hiç psikolojik destek almadık, hatta arkadaşlarımla konuşuyorum. Diyor ki mesela 'Anti depresan kullanıyorum.' Oysa yaşamsal bir sorunu yok. Şaşırıyorum. Omurilik Felçlileri Derneği'nin kurulma aşaması ile birlikte biz Bakırköy'e taşındık.16-17 yaşlarındaydım, aktif olarak belediyelere yazılar yazmaya, refleks göstermeye başladım mimari engellere karşı. Şehirlerde engeller çok. Mimari, ekonomik, biyolojik, ruhsal... Kendi seviyesinde olan insanların birçoğu sondasını takamazken, annem tatillere gidiyor tek başına. Ama benim deprem fobim var. Depremi Bakırköy'de yaşadık. Deprem olsa, annem orada yalnız kalsa ne yaparım gibi endişelerim var.
- Birlikte bir proje yarattınız. Buradaengellendim.com, yaptırım gücü de olan bir internet sitesi oldu. Bu fikir hanginizden çıktı?
- T.Ç: 2007 yılından itibaren, annemle dolaşırken önümüze çıkan tüm engelleri fotoğraflamaya başladım. Tekerlekli sandalyenin çıkamadığı her noktada fotoğraf çektim. Amacım önce kendi annemin yaşadığı engelleri ortadan kaldırmaktı. Daha sonra Türkiye'de yaşayan her engellinin, engellendiği noktanın fotoğrafını çekip yollayacağı bir internet sitesi kurduk. İki yıldır bir blog halindeydi, sonra büyüdü. Epey gücü var. Bir sürü ödül aldı proje, çok mutluyum. 8 Bitiz sponsorluğunda, bir ayağını da Omurilik Felçlileri Derneği'nin yürüttüğü bir proje bu. Her gün fotoğraf geliyor. Nerede engellendiğinizi fotoğraflayın, bize gönderin.
- Yaptırım gücü nedir sitenin?
- T.Ç: Fotoğraflar yüklendikten sonra, otomatik bir şikayet formu oluşturuyoruz. Direkt Omurilik Felçlileri Derneği e-mailleri oluyor. En çok şikayet İzmir'den geliyor. İzmir halkı çok duyarlı, belediyeyi sürekli çalıştırmaya çalışıyorlar. Tunceli'de de gönüllülerimiz var. 2005 yılında Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde çıkarılan 5378 sayılı Özürlüler Yasası'nın üzerinden yedi yıl geçti. Tüm Türkiye'nin 7 Temmuz 2012'ye kadar engellilere uygun hale getirilmesi zorunluydu. Fakat ertelendi. Bizim siteyle ilgili faaliyetlerimizi hızlandırmamızın amacı buydu. Dedik ki 'Hiç olmazsa eski yerler değil ama yeni yapılan yerler ruhsat verilirken, bu konuya dikkat edilsin.' Doğru yap, ruhsatını al. Buradaengellendim.com internet sitesinin amacı, sokaklarda karşılaştığımız engelleri deşifre ederek, ilgili belediyelerin bunları takip etmesini sağlamak ve sorunları ortadan kaldırılması...
İLK SANDALYEM ÖLMÜŞ BİRİNE AİTTİ
- Kabul süreci kolay oldu mu?
- 'Evet ben hata yapıyorum,' dedim. Eski defterleri kapatmalıyım. Bunu kabullenmeliyim. Annemlerin Almanya'da bir arkadaşları vardı o ölmüş. Tekerlekli sandalyeyi tutuyorlarmış. O zaman tekerlekli sandalye çok önemliydi. O ilk sandalyem geldiğinde, işte o zaman ayaklarıma kavuşmuş oldum. İlk özlediğim yer mutfaktı. Kendimi yemek yapmaya verdim. Ama kapıdan giremiyorum. Dar yapmışlar. İlk engelle orada karşılaştım. Banyonun kapıları da diğerlerine göre daha darmış. Ev sahibim 'İstediğin gibi kır, kendine göre uyumlu hale getir evi,' dedi. Asansörsüzdü, üçüncü kattaydı evimiz. Şimdi zemin katta oturuyorum. Camdan dışarı baktığımda, sanki o yürüdüğüm basamaklar bana gülüyor gibiydi.. Başkası beni sokağa çıkartmak istediğinde, bu onlar için çok büyük külfetti. Kucakta taşıyorlardı; önce beni, sonra arabamı.
18.08.2012 – Sabah
Kayıtlı
>>>>>>>>>>
bizdevariz.NET
<<<<<<<<<
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
Biz de Varız
»
Mozaik
»
Mozaik
»
Anne İle Kızı Engellilerin Hayatını Kolaylaştırmak İçin Çalışıyor