Sümeyye Özcan Türkiye’yi Temsil Edecek

[melleseferi]

Kahramanmaraş Ertuğrul Gazi Görme Engelliler İlköğretim Okulu Spor Kulübü’nün başarılı sporcularından Sümeyye Özcan, 2012 Londra Paralimpik Oyunlarında Türkiye’yi temsil edecek. Atletizm branşın da Türkiye’yi Olimpiyatlarda temsil edecek ilk sporcu olmanın gururunu yaşayan Özcan, duygularını Manşet Gazetesi Spor Servisine anlattı.
 
Kahramanmaraş sporun her alanında kendini geliştirmeye ve yenilemeye devam ediyor. Yıllardır başarılı sporcu yetiştirmeye hasret olan Akdeniz’in incisi, son zamanlarda tek tek açan çiçek gibi ortaya çıkan sporcular ile gururlanmaya başladı. Özellikle dünyanın gözünü diktiği ve meşalenin yanacağı tarihin sabırsızlıkla beklendiği olimpiyatlara sporcu göndermenin ayrı bir sevincini yaşayan Kahramanmaraş, geçmişte güreşte yaşadığı duyguları, 2012’de Paralimpik oyunlara katılacak olan sporcularından bekliyor. Bu alanda Kahramanmaraş’ı Milli Yüzücümüz Beytullah’ın yanı sıra, Görme Engelliler Atletizm branşında da Sümeyye Özcan temsil edecek. Kahramanmaraş Ertuğrul Gazi İlköğretim Okulu Spor Kulübünün sporcusu olan Özcan, Türkiye’yi ve Kahramanmaraş’ı olimpiyatlarda temsil edeceği için çok gururlu ve mutlu olduğunu söyledi. Aslen Malatyalı olan ancak 11 yıldır Kahramanmaraş’ta yaşayan milli sporcu, Kahramanmaraş’ı ve insanını çok sevdiğini belirtti.
 
Görme Engelliler Atletizm branşında Türkiye olimpiyatlara ilk defa sporcu gönderecek. Bu alanda mücadele edecek sporcu ise şehrimizde faaliyet gösteren Ertuğrul Gazi İlköğretim Okulu Spor Kulübünün sporcusu Sümeyye Özcan oldu. Bunun haklı gurunu yaşayan Kahramanmaraş, geçmiş yıllarda olimpiyatlarda elde etiği başarıları bu sayede yeniden tekrarlama şansı buldu. Bu düşüncelere katılan ve başarılı olacağı konusunda umut dağıtan Sümeyye Özcan, altın madalya için ter dökeceğini, bunun için de çok çalıştığını söyledi.
 
Manşet Gazetesi Spor Servisine konuşan Özcan, olimpiyat yolunda ilerlerken Kahramanmaraş halkını yanında görmek istediğini ifade etti. Kendisine verilen desteklerin başarı olarak yeniden döneceğini dile getiren Özcan, yaptığı işin moral ve motivasyona dayandığını belirtti. Türkiye ve Kahramanmaraş için elinden geleni yapacağının altını çizen Özcan, kendisine destek olan öğretmenlerine, antrenörlerine ve ailesine çok teşekkür etti. Olimpiyatlara hazırlanan Özcan, hazırlık çalışmaları ile ilgili şu bilgileri verdi: “Atletizm’de Görme Engelliler B2 kategorisinde mücadele ediyorum. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz. B2 kategorisi çok az gören demektir. Yanımızda bir kişinin eşliğinde koşuyoruz. Alpaslan hocamın öğrencilerinden İbrahim arkadaşımızla birlikte çalışıyoruz. Kendimi geliştirmek istiyorum, bu konuda Alpaslan hocamın tecrübelerinden yararlanıyorum. Normal atletizm ile uğraşan sporcu arkadaşlarımızda bize yardımcı oluyorlar. “
 
“HAFTANIN 6 GÜNÜ ANTRENMAN YAPIYORUZ”
 
Başarı için çok çalışılması gerektiğini ifade eden Özcan, kendisinin haftanın 6 günü antrenman yaptığını söyledi. Bu çalışmalarını daha da artıracağını ifade eden Özcan, şunları dedi: “Görme engelli olduğum için çok zorlanıyorum. Haftanın 6 günü antrenman yapıyoruz. Özellikle bu spora ilk başladığım zamanlar çok zorlandım. Hatta ben bu işi yapamayacağım diye de düşündüm. Ancak zaman geçtikçe alıştım ve kendimi geliştirdim. Ahir dağına çıkıyoruz ve antrenmanları orada yapıyoruz.  Tempo koşularımız oluyor. Bu tempo koşularını Hanefi Mahçiçek Stadyumunda yapıyoruz. Şuan bu sporu düzenli ve disiplinli bir şekilde yaptığım için hiç zorlanmıyorum. Hatta bu işten keyif alıyorum. Çalışma imkanı bulduğumuz sürece mutlu oluyoruz.”
 
“TÜRKİYE’Yİ OLİMPİYATLARDA TEMSİL EDECEK”
 
Türkiye’yi bu alanda olimpiyatlarda temsil edecek ilk sporcu olmanın gururunu yaşayan Özcan, tarihe geçtiğini ifade ederek şunları söyledi: “Görme engellilerde Türkiye ilk defa atletizm branşında olimpiyatlara katılıyor. Ben bu anlamda Türkiye’nin ilk milli sporcusuyum, bu konuda çok mutluyum. Türkiye’yi temsil etmek ayrı bir gurur, bu alanda bir ilk olmak ayrı bir gurur. Olimpiyatlarda istediğimiz dereceyi alırsak daha da mutlu olacağız. Ben Türk milletini temsil etmek istiyorum. Bu konuda çok çalışıyorum ve çalışmaya da devam edeceğim.”
 
“EN BÜYÜK DESTEKÇİM AİLEM”
 
Ailesinin en büyük destekçisi olduğunu söyleyen Özcan, onların destekleri sayesinde başarılı olduğnu savundu ve şunları dedi: “Ben aileme bize verdiği destekten dolayı sonsuz teşekkür ediyorum. Onların hakkını hiçbir zaman ödeyemem. Biz aslen Malatyalıyız, yaklaşık 11 yıldır da Kahramanmaraş’ta yaşıyoruz. Ailem Malatya’dan Kahramanmaraş’a bizim için geldi. Orada görme engelli okulu olmadığı için buraya geldik. Ablam ve küçük kardeşim de benim gibi görme engelli, onlarda spor ile ilgileniyor. Ailemiz bizi bu konuda destekliyor ve her zaman yanımızda. Ailemin yanı sıra Ertuğrul Gazi İlköğretim Okulunda görev yapan hocalarıma da teşekkür ediyorum. Bizleri spora onlar yönlendirdi. Okulumuzun ve öğretmenlerimizin sayesinde spora başladık. Ailemizin de desteğiyle bu güzel faaliyeti devam ettiriyoruz. Amacımız spor yapmak ve Türkiye’yi temsil etmektir.”
 
“AİLELER ENGELLİ ÇOCUKLARI TOPLUMDAN SAKLAMASIN”
 
Engelli çocuğu olan ailelere seslenen Özcan, bu ailelerin çocuklarını toplumdan uzak tuttuğunu hatırlattı. Engelli ailelerine çağırıda bulanan Özcan, çocuklarını sosyal ortama karıştırmalarını ve spora yönlendirilmesi konusunda tavsiyelerde bulundu. Özcan, konu hakkında şunları dile getirdi: “Biz engellerimizi spor ile aştık. Bazı engelli çocuğu olan aileler çocuklarını toplumdan saklıyor ve onların topluma karışmasını istemiyor. Benim ailem tam tersini yaptı ve hem ailem için hem de kendim için çok güzel işler yaptım. Hayata tutunmamın ve bağlanmamın en büyük nedeni spordur. Ben engelli çocuğu olan ailelere bu konuda duyarlı olmalarını istiyorum. Çocuklarını spora yönlendirsinler ve onların sosyalleşmesine izin versinler. Engelli olsalar da spor yaptıkları zaman psikolojileri düzgün oluyor, hayata bakış açısı değişiyor, sosyal ortamda sosyal bir çevre ediniyor. Evde kalan engelli kişi hayata küsmüş oluyor. Ancak spor yapan kişinin kendine güveni geliyor ve daha başarılı işler yapıyor.”
 
“SÜMEYYE BİR İLKİ BAŞARDI”
 
Sümeyye’nin antrenörlerinden Ali Tekçe, sporcusu hakkında gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Aksaray’da Goalboll milli takımı ile kampta olan tecrübeli antrenör, Sümeyye’nin Türkiye tarihinde bir ilke imza attığını hatırlattı. Sporcuları ile gurur duyduğunu söyleyen Tekçe, Kahramanmaraş’ın bu gibi sporculara sahip çıkması gerektiğini söyledi. Tekçe, konuşmasında şunları dile getirdi: “Sümeyye’yi atletizm antrenörümüz Alpaslan Asilkan çalıştırıyor. Alpaslan hocamın hazırladığı programa göre Sümeyye antrenmanlarını sürdürüyor. Sporcumuz bu alanda çok iyi dereceler elde ediyor. Ancak ilimizde tartan pist olmaması, bu sporcularımızı olumsuz yönde etkiliyor. Sporcularımız çalışmalarını imkanlar doğrultusunda sürdürüyor. Haftanın iki günü Ahir dağına çıkıyorlar. Ayşe ve Sümeyye’yi Alpaslan hocam olimpiyatlara hazırlıyor. Geçtiğimiz hafta bu iki sporcumuz Hollanda idiler. Sümeyye derecesini bir iki derece artırarak Türkiye rekoru kırdı. Ayşe de aynı şekilde derecesini yükseltmeye devam ediyor. O da B kategorisine geçti ve Çekcumhuriyeti’nde düzenlenen yarışlara katıldı.”
 
“DIŞARIDAN BAKINCA HER ŞEY KOLAY”
 
Engelli sporcuların başarılarını eleştirenlerin olduğunu hatırlatan Tekçe, bu gibi sporcuların kısa süreli çalışmalarla başarı elde ettiğini düşünen insanların olduğunu söyledi. Bu düşüncelerinin yanlış olduğunun altını çizen Tekçe, Sümeyye ile 2004 yılından bu yana çalıştıkların ve Sümeyye’nin yeni yeni başarılar elde ettiğini söyledi. Tekçe, bu konu ile ilgili ise şunları dedi: “Engelli sporcuların başarılı olmasını yaptıkları işin kolay olmasına bağlayanlar var. Bir yıl çalışıldığı zaman olimpiyatlara gidile bileceğini düşünen insanlar da var. Ben bu gibi insanların bizlerin antrenmanlarına gelmesini ve nasıl çalıştığımızı görmelerini istiyorum. Yüzmede Osman Çullu hocamın Beytullah’ı ve diğer sporcuları nasıl çalıştırdığını mutlaka görsünler. Uzun yıllardır bu çocukları eğitmek için uğraşıyoruz. Ben Sümeyye ile 2004 yılından bu yana çalışıyorum. 7-8 yıllık çalışmanın sonucunda Sümeyye bugün bu aşamaya geldi. Yapılan işin kolay olmadığının bilinmesini istiyoruz. Engelli sporcuları eğitmek sanıldığı kadar kolay değil. Engeli olan insanları düşünün, Beytullah Avrupa Şampiyonu olan bir sporcu. Bu sporcunun eğitimini düşünsünler, Beytullah nasıl Avrupa şampiyonu oldu. Yüzmede kollar çok önemlidir, ancak Beytullah kolu olmadan yüzüyor. Bunlar göz ardı edilen şeylerdir. Osman hocanın tecrübesi Beytullah’ın azmi ile bu başarı elde edilmiştir.”
 
“SPORCULARIMIZ UZMAN KİŞİLERLE ÇALIŞIYOR”
 
Yetiştirdikleri başarılı sporcuları alanlarında uzman isimlere teslim ettiklerini ve başarı seviyesini artırdıklarını dile getiren Tekçe, son olarak şunları dedi: “Her branşta işinin uzmanı kişilerle çalışıldığı zaman başarı daha da artar. Biz Ertuğrul Gazi Görme Engelliler Spor Kulübü olarak bu düşünceyi benimsedik ve her alanda uzman kişilerle çalışmaya başladık. Atletizmde Alpaslan hoca ile, satrançta Adem ve Ulaş hocam ile çalışmaya başladık. İşleri profesyonel hocalara bırakıyoruz ve sadece organizasyonlarla ilgileniyoruz. İşini bilen hoca sporcunun daha iyi yetişmesini ve gelişmesini sağlıyor. Bu durum da bizlere başarıyı getiriyor. Sporcularımız daha bilinçli ve bilgili yetişiyorlar. Yaptıkları işin tüm detaylarını öğreniyorlar. Bence her alanda yapılan işler böyle olmalıdır. Engelli sporcuların yetiştirilmesi ve başarı olmaları için bunun şart olduğunu gördük.”
 
20.07.2012 – Manşet