*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Telefondak​i melek  (Okunma sayısı 1528 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Telefondak​i melek
« : Mart 19, 2012, 02:24:27 ÖS »
Telefondak​i melek

> David o gün çok yoğundu, seçim kampanyaları devam ediyordu.
>
> Aceleyle çevirdiği telefonda karşısına çıkan şarkı gibi bir sesle
>
> karşılaşınca şaşırdı. Özür dileyip kapattı. Ama o hoş ses aklından
>
> çıkmıyordu.
>
>
> Ertesi gün sabah erkenden o numarayı aradı. Telefon çalarken kalbi
>
> çok hızlı çarpıyordu. Evet karşısında yine o tatlı ses vardı. Kendisini
>
> tanıttı. Konuşmaya başladılar. Konuştukça kızdan dahada
>
> etkileniyordu.
>
>
> Günler geçti. Hergün onunla konuşuyordu, onun sesini duymadan güne
>
> başlayamıyordu. Kızgın olduğunda sakinleştiriyor, üzgünken
>
> neşelendiriyor, monoton günlerde yeni heyecanlar aşılıyordu. O soğuk
>
> kış günleri bu sıcacık sesle ısınmış ve bahar gelmişti.
>
>
> Bu arada seçim kampanyalarıda çetin bir şekilde devam ediyordu.
>
> Aklından ve kalbinden çıkaramadığı o kızla evlenmeliyim diye düşünmeye
>
> başladı. Bu kampanyası içinde olumlu olurdu. Danışmanı başının etini
>
> yiyordu.
>
>
> - 'Evlenirsen, ratingin 10 puan artar' diye...
>
>
> Şu ana kadar bu konuyu pek ciddi düşünmemeşti. Neden olmasın dedi
>
> ve hızla telefonu çevirdi. Hiç nefes almadan evlenmek istediğini
>
> söyledi, kampanyasını anlattı, hayallerinden bahsetti, seçimden sonra
>
> karayiplerde bir balayından bile bahsetti. Onun çoşkusu genç kızada
>
> geçmişti. Ama bir anda sessizleşti ve mırıltılı bir sesle :
>
>
> - 'Henüz beni görmediniz, ya beğenmezseniz.' dedi.
>
>
> David 'Bu kadar güzel bir sesin ve kalbin sahibi çirkin olamaz
>
> herhalde' dedi.
>
>
> Bu arada eski neşesini ve çoşkusunu kaybetmişti. O zaman yarın
>
> buluşalım dedi. Buluşacakları yeri konuştular.
>
>
> Ertesi gün David heyecanla buluşacakları yere geldi. Biraz sonra
>
> uzaktan yanında köpeği ile güzel bir kız geliyordu. Acaba o mu diye
>
> düşündü. Ama parkın o kısmındaki tek kişi olmasına rağmen ona
>
> bakmıyordu. Uzaklara çok uzaklara bakıyordu. Sanırım o değil dedi.
>
> Kızın gözlerinde güneş gözlükleri vardı. Kızın gözlerinin ne renk
>
> olduğunu düşünmeden edemedi.
>
>
> Kız David ile telefondaki meleğin buluşacağı havuzun yanına kadar
>
> geldi. Oda ne elinde bir beyaz baston vardı. David şaşkınlıkla ona
>
> bakakaldı. Bu o telefonlarda konuştuğu meleğiydi. Ama o kördü. Ne
>
> yapmalıyım diye düşündü. Kaçıp gitmeli mi? Herşeye rağmen elini tutup
>
> konuşmalı ve onunla evlenmeli miydi? David yutkundu ve birkaç adım
>
> atıp, kızın yanından geçip sessizce gitti. Parkın dışına çıktığında son
>
> birkez dönüp kıza baktı. Kız hala uzaklara doğru bakıyor, köpeğiyle
>
> konuşuyor ve David'i bekliyordu.
>
>
> David günlerce, onu bekleyen kızın hayalini unutamadı. Sürekli doğruyu
>
> yaptığına kendini inandırmaya çalışıyordu. Bazen eli telefona gidiyor, o
>
> gün işim çıktı gelemedim deyip, yine herşeye yeniden başlamayı
>
> düşünüyordu.
>
>
> Günler geçti ve seçimler sonuçlandı. David seçimleri kaybetti. New
>
> Jersey valisi olamamıştı. Yine avukatlığa devam etmeye başladı. Noel
>
> hazırlılarının devam ettiği o öğlen, sekreteri içeri girerek, davanın 25
>
> dk sonra olacağını hatırlattı. Hızla hazırlandı. Çantasını alıp adliyeye
>
> gitti. Yerine geçti oturdu. Önemli bir tecavüz davası görülüyordu ve
>
> sanığı David savunacaktı, işi zordu. Biraz sonra karşı taraf ve hakimde
>
> yerlerini almıştı. David ilk tanığa sorusunu sordu. Moralinin
>
> bozulmaması için karşı tarafın avukatına dönüp bakmamıştı bile.
>
> 2.tanık ile ilgili notlarına bakarken, yüksek topuklu bir ayakkabı sesi
>
> duydu. Karşı tarafın avukatı tanığın yanına gidiyordu. Avukat
>
> konuşmaya başladı. Bu ses çok sert, acımasız ama bir o kadarda
>
> tanıdık geldi.
>
>
> Başını kaldırdı daha bir dikkatle baktı. O sırada saçlarını sımsıkı topuz
>
> yapmış, menekşe gözlü, dudakları bir çizgi gibi kapalı avukatla gözgöze
>
> geldi. İşte o anda gözlerinde birden başka bir görüntü canlandı.
>
> Çağlayan gibi omuzlarından aşağı sarkan sarı saçlar, heran gülmeye
>
> hazır yürek şeklinde dudaklar, melek gibi bir yüz ve güzel bir vücut.
>
> Bu o parktaki kız olabilir miydi..?
>
>
> Yoksa halisülasyonlar mı görmeye başlamıştı. 2 saat sonra dava
>
> bittiğinde hiç bir şey hatırlamıyordu.
>
>
> Yanından hızla geçen avukatın peşinden koşup bahçede yakaladı. Tam
>
> ağzını açıp konuşacaktı ki. O menekşe göze ta gözbebeklerinin içine
>
> kadar sımsıcak bir şekilde baktı; o çizgi halindeki dudaklar güller gibi
>
> açarak gülümsedi ve şarkı gibi melodik bir ses duyuldu.
>
>
> - 'Merhaba o gün parkta sana şaka yapmak istemiştim.. Herşeye
>
> rağmen beni isteseydin, cesurca yanıma gelip bana telefondaki meleğim
>
> demiş olsaydın. Ya da 1-2 saniye daha bekleyebilseydin. Sana evet
>
> demek için gelmiştim. Oysa sen kendi kalbini sınavdan geçirdin ve
>
> başarısız oldun. Bu arada, sürekli aradığın... ya da parktaki günden
>
> sonra hiç aramadığın telefon, ofisimdeki direkt telefondu.'
>
>
> Ve telefondaki melek yürüyüp gitti...

alıntı