Küçük Kız Mürekkep Annesi de Kalem Oldu

[melleseferi]

Küçük Kız Mürekkep Annesi de Kalem Oldu



İkinci çocuklarının down sendromlu olduğunun anlaşılmasından sonraki yaşamlarında meydana gelen değişimleri diğer ailelere aktarmak amacıyla kaleme sarılan anne, kitabı için maddi destek bekliyor.
 
İzmir'in Çiğli ilçesinde oturan Hasan Ali ile Zöhre Özer çiftinin kızları Dilan, 9 yıl önce down sendromlu olarak dünyaya geldi. İç hastalığı sandıkları down sendromuyla kızları Dilan sayesinde tanışan Özer çifti, aslında durumun sandıkları kadar kolay olmadığını yaşayarak öğrendi.
 
Maddi imkansızlıklar içinde hastane kapılarında beklerken yeri geldiğinde karnı acıkan kızı için evlilik yüzüğünü bile satan anne Zöhre Özer, 5 yıl önce kızlarıyla birlikte değişen hayatlarını ve yaşadıkları sıkıntıları diğer ailelere de ışık tutmak için kaleme alarak bir kitap haline getirmeye karar verdi.
 
Yayınevi ile Anlaşıldı
 
Ankara'daki bir yayınevi ile anlaştıklarını ve çevrelerinden topladıkları para ile kitabın basımı için ilk taksiti yatırdıklarını söyleyen anne Zöhre Özer, geriye kalan 4 bin liralık taksiti ödeyemezlerse kitabın basılamayacağını belirterek, duyarlı vatandaşlardan yardım istediklerini belirtti.
 
Uğur Mumcu Mahallesi'nde oturan Özer çiftinin 13 yaşındaki kızları Dilara Özer'den sonra dünyaya gelen ikinci çocukları Dilan Özer, Tepecik Kadın Doğum Hastanesi'nde down sendromlu olarak doğdu. Küçük Dilan, dünyaya geldiği ilk dakikalarda doktoru, baba Hasan Ali Özer'e down sendromundan kuşkulandıklarını söyledi. Down sendromunun bir iç hastalık olduğunu sanan baba Hasan Ali Özer, doktorun açıklamalarının üzerinde fazla durmadı. Doğumun ilk günlerinde eşinin de "Neden bu çocuk mama yemiyor, süt emmiyor?" diye sürekli kendisine soru sorduğunu vurgulayan baba Hasan Ali Özer, hekimlerin tespitini o zaman eşine aktardığını belirtti.
 
İlkokul mezunu eşinin kitap yazma girişimini anlatan baba Hasan Ali Özer, "Bir gün eşim bana, 'bir defter getirir misin' dedi. Ben onun defteri ne yapacağını düşünürken, yaşadıklarımızı çocukları dovn sendromlu doğan diğer ailelere aktarmak için kitap yazacağını söyleyince çok şaşırdım ve o an gözlerim doldu" diye konuştu.
 
Sürekli Hastanedeyiz
 
Eşi Hasan Ali'nin Çiğli Belediyesi'ne bağlı taşeron firmada çalıştığı için kızıyla sürekli kendisinin ilgilendiğini ve onunla birlikte haftanın 3-4 günü ev ile hastane arasında mekik dokuduğunu kaydeden anne Zöhre Özer, bu nedenle kitabına konu olacak pek çok anısının olduğunu söyledi.
 
Zöhre Özer, "Hastanedeydik ve Dilan sürekli ağlıyordu. 'Beni eve götür, bana et al, dondurma al, pasta al' diye bağırıyordu. 'Kızım tamam, eve gideceğiz, istediğin her şeyi alacağım' diyordum fakat beni dinlemiyordu. Üzerimde sadece yol parası vardı. 'Evde alırım' diye oyalamaya çalışıyordum. Maddi durumumuz iyi olmadığı için onun istediklerini alamadığım zaman çok üzülüyordum. Babasını arayıp para istedim, ancak eşim de hiç parasının olmadığını söyledi. Ben de Dilan'ın yüzüne bakınca, 'Kızım senin istediklerini yerine getireceğim, yeter ki sen ağlama' dedikten sonra evlilik yüzüğümü satmaya karar verdim ve yüzüğümü sattım. Parayı alıp Dilan'ı önce bir et lokantasına götürdüm. Kızım güzel bir şekilde karnını doyurdu" diye konuştu.
 
4 Bin Lira
 
Zöhre Özer, kitabın basımı konusunda başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere pek çok kurumun kapısını çaldıklarını ancak destek sözü veren kimsenin kitap basıma hazır hale geldiğinde verdiği sözü tutmadığını iddia etti. Down sendromlu çocuğu olan ailelere ışık tutmak ve anne babaların sesi olmak amacıyla kaleme sarıldığını kaydeden Zöhre Özer, kitabın ilk taksitini akrabalarından ve komşularından buldukları parayla karşıladıklarını, ancak diğer taksitleri ödemekte güçlük çektiklerini söyledi. Kitabın basılması için 4 bin lira borçlarının kaldığı ifade eden Zöhre Özer, kitabın basımı konusunda hayırsever kişi ve kurumlardan maddi destek istediklerini dile getirdi.
 
Parasız Bakılsın
 
Zöhre Özer, eşinin maaşı ve devletten gelen bakım parası ile hayatlarını sürdürebildiklerini, ilaçların fazlalığından dolayı eczaneye her ay 250 lira borçlandıklarını, engelli çocuklardan muayene parası alınmasını doğru bulmadıklarını söyledi.
 
Fazla Yaşamaz Dediler
 
Henüz 5 aylıkken kalp ameliyatı geçiren küçük Dilan'ın daha sonra özel bir hastanede ikinci kalp ameliyatını olduğunu ve burada 15 gün yoğun bakımda kaldığını vurgulayan anne Zöhre Özer, bu sırada ciğerine balgam kaçan Dilan için doktorların "Bu çocuk fazla yaşamaz. Kendi haline bırakın" dediğini, hatta bazı hemşirelerin de aralarında "Ay, yazık" diyerek aralarında fısıldaştıklarını söyledi. Dilan'ı hep bu psikolojiyle büyüttüklerini ancak sağlığına kavuşması için de hiçbir zaman pes etmediklerini de belirten anne Zöhre Özer, Dilan sağlığına kavuşmasına hekimlerin şaşırdığını ifade etti.
 
 
13.04.2013 - Yeni Asır