*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Kısırlık nedir?  (Okunma sayısı 1315 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Kısırlık nedir?
« : Eylül 29, 2012, 06:27:20 ÖÖ »


TV Kayseri ekranlarında yayınlanan Sağlıklı Günler programının konuğu Acıbadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Mert Ali Karadağ oldu.

Kısırlık nedir?

Kısırlıkta bir anlam
kargaşası var. Tıbbi anlamda değil ama özellikle hastalarımızda bu kargaşa
mevcut. Özellikle polikliniğe gelen hastalarda bu tedirginliği hissediyoruz. Ama
kısırlığın aslında tanımı tek ve bu tanımı ortaya koyan Dünya Sağlık Örgütü. Ona
göre bir çift düzenli ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamamışsa biz o çiftleri
infertil yani kısır olarak adlandırıyoruz. Buradaki en önemli nokta bu bir
senelik düzenli geçirilen zaman çok önemli, çiftlerden biri sosyal bir nedenden
ötürü başka bir şehir ya da başka bir yerdedir. Bunlar infertil tanımına girmez,
önemli olan bir senelik birliktelik bizim açımızdan çok önemlidir.

Toplumda görülme sıklığı nedir?

   Türkiye’de yapılan
çalışmalar çiftlerin %25 inin maalesef bir senenin sonunda çocuk sahibi
olmadığını gösteriyor. Bu %25 lik kısmında %15 kadarı bir senenin sonunda neden
olmadı, bizde bir problem var mı diye tıbbi tedaviye müracaat ediyorlar. Bunlarında
%5 kadarı maalesef normal tıbbi tedaviyle çocuk sahibi olmayıp artık yardımcı
üreme teknikleri IVF (tüp bebek) tarzı üreme tekniklerine yöneliyorlar. Dünyada
yapılan çalışmalar kısırlıkta erkek ve kadın oranının eşit olduğunu göstermiştir.
%40 olarak yansımış, geriye kalan %20 lik kısım var ki biz ona idiopatik diye
isimlendiriyoruz. İdiopatik henüz mevcut imkanlarımızla kısırlığın nedenini
ortaya koyamıyoruz. Belli değil belki 100 sene sonra bunun nedenlerini
bileceğiz ama günümüzün teknolojik imkanlarıyla ortaya konulamıyor.

Erkek kısırlığının nedenleri nelerdir?

   En sık
nedeni birinci sırada OAT dediğimiz sendromu. OAT yani spermin hastanın verdiği
numunenin miktar, kalite ve hareket bakımından bozukluğudur. 2. sırada
varikosel testislerden gelen damarlardaki genişleme, kaba hatlarıyla ısrar çişine
yol açıp kalitenin bozulmasına ve en sonunda OAT dediğimiz duruma yol açıyor. Onun
dışında endokrin problemler, hormonel problemler yol açıyor. Doğuştan var olan
problemler yine seksüel problemler de erkek kısırlık olarak sayılıyor.

İnfertil tedavisini belirleyen etkenler nelerdir?

Özellikle en önemli şey kısırlığın süresi 10 senelik kısır
bir çiftin tedaviden alacağı başarı yanıtıyla 1.5 senelik infertil bir çiftin
alacağı yanıt birbirinden farklıdır. Ne kadar kısaysa bu süre o kadar başarı
şansı artmaktadır. 2. sırada primer veya sekonder infertil geliyor. Primer
dediğimiz daha önceden hiç çocuk sahibi olamamışlar başvurabiliyor. 3. sırada
spermin kalitesi çok önemlidir. Günümüzde en çok karşılaştığımız nedenlerden
birisi de yaştır. Çocuk sahibi olma yaşıdır. Hep bir takım kariyer planlarının
belli bir sosyal- ekonomik seviyeye ulaştıktan sonraki bir kısmı ertelendiği
için bu çiftlerin çocuk sahibi olmasının geç kalmasına yol açıyor. Buna örnek
verecek olursak; 35 yaşındaki bir bayan 22-23 yaşındaki haline göre %50
doğurganlığını kaybetmiş oluyor. Evliyseniz uygun yaşlarda evlendiyseniz belli
bir süreden sonra fazla çocuk sahibi olmayı düşünüyorsanız, bunu çokta fazla
ertelememek gerekir. Çünkü o zaman başka problemler çıkabiliyor. Siz
istesenizde bu infertilite ile uğraşıyorlar ve çiftleri yıpratan bir olay
oluyor.

Erkek kısırlık için ne tarz inceleme yapılır?

 Polikliniğe bir hasta
geldiği zaman erkek, kısırlığın ön şüphesi ile öncelikle yapılması gereken
muayene; hastanın geçmişi, kullandığı ilaçlar, geçirmiş olduğu ameliyatlar ve
bunların hepsinin ayrıntılı sorgulanması gerekiyor. İyi bir fizik tedaviden
sonra laboratuar kısmı geliyor. Laboratuar kısmında da en önemli olan ve bizim
elimiz-ayağımız olan tahlil Semen analizidir. Sperm tahlili yani Dünya Sağlık Örgütü
yine bunun için kriterler belirlemiş. Örneğin ml üzerinde 70 milyon sperm
olması gerekiyor. Hareketli değimiz belirli bir oranda yani %50 nin üzerinde
olması lazım ve kaliteli sperm olmalıdır. Onların belli bir oranı var, bunların
hepsine bakılıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bunlarda eğer bir bozukluk varsa
2. bir tahlile ihtiyaç duyuyoruz. Ama tahlil normal ise tek tahlil yetiyor.
Çünkü ikinci tahlile başvurmanın nedeni olabilecek bir laboratuar hatasını yok
etmek içindir. Sonuçta bir hastaya siz xd kısırlık potansiyeliniz var
diyorsunuz. Ona göre ileri tedavi yapacaksınız. Tamamen bunu engellemek amaçlı
2. tahlili istememizin sebebi de budur.

Kan tahlili olarak neler istenilebiliyor?

   Eğer 2 tahlilde de
bozukluk saptadıysak o zaman bir takım kan tahlillerine ihtiyaç duyuyoruz.
Hormonel sonuçları açıklayabilecek bazı tahliller var günümüzde. Beyinden
salgılanan hormonlar üreme etkenine oldukça etkili, birde erkekte total
testesteron miktarına ve kan tahliline bakıyoruz. Bunların sonunda da bir takım
problemlerle karşılaşırsak ultrason gibi daha ileri tetkiklere ihtiyaç duyabiliyoruz
ama genelde bunlar yetiyor.

Sperm testlerinde hiç sperme rastlanan durumlar oluyor mu?

   Maalesef arzu
spermi dediğimiz sperme hiç rastlanamama durumuyla karşılaşıyoruz. Bu durumla
da karşılaşıldığı zaman altta yatan bir takım hormonel nedenler var.  FSH, LH ve testesteronlarda bir problem yok
ise bir takım cerrahi işlemlere ihtiyaç duyuyoruz. Bu arada azo sperminin
toplumdaki sıklığı sadece %2. O yüzden azo spermi olan her insan kısır
değildir. Her şey sperm tahlilinden sonra ortaya çıkıyor.

Bu tarz hastalara hangi tedavi yöntemlerini uyguluyoruz?

   Bir hasta azo
spermik ve ürogenitalde bir problemi yok.
2. spermide azo spermi ve verilen numunede hiç sperme rastlamadıysak ve
hormonel problemi de yoksa altta yatan bir hormonel problem varsa 6 aylık
tedavilere, hormon iğnelerine, bir takım haplara ihtiyaç duyabiliyoruz. Ama
hormonel problemleri yoksa Mikro Tese adını verdiğimiz bir işlemimiz var.
Ameliyathanede devasa mikroskoplarla testisler açılarak o testislerden ideal
kanallarda sperm olma ihtimalinin bulunması ve o kanalların daha sonra aynı
ameliyat ortamında bulunan embriyolog tarafından incelenmesi ve sperm çıkarsa
bunu yardımcı üreme teknikleri üzerine yapılan işlem Mikro Tese yöntemini
kullanıyoruz.

Ne tür tedavi yöntemleriniz var?

   Özellikle Mikro
Tese’de sperm bulunduktan sonra yapılması gereken yöntem; tüp bebek IVF yani
ileri laboratuar şartlarında o spermle yumurtanın biraraya getirmesini sağlayıp
partnerden alınan yumurtanın ve onun daha sonra özel laboratuar ortamlarında bir
takım işlemlere tabi tutularak daha sonra zamanı geldiğinde bayanlara
aktarılmasıdır. Tamamen tedavi yöntemlerinde Mikro Tese’nin dışında eğer
hormonal nedenler var isealtta yatan problemin kesinlikle çözülmesi
gerekiyor. Bunun dışında erkek faktöründe özellikle alışkanlık çok önemlidir. En
başta sigara günümüzün en büyük problemidir.

Genetik analiz kısırlık görülen hastalarda ne
uyguluyoruz?

   Genetik
analiz azo spermi hastalarında tercih ettiğimiz bir yöntemdir. Birde OAT
dediğimiz eğer spermde ileri derecede bozukluk var ise genetik tahlil yaptırmak
çok önemli. Bu hem altta yatabilecek kromozom hormonlar açısından sigara
özellikle spermlerde ve yumurtalarda olsun oksidatif hasara yol açarak DNA’sında
bir takım kırılma ve bozulmalara yol açıyor. Bunlardan korunmanın en önemli
yolu sonradan bu kadar ilaç ve tedavi kullanacağına koruyucu etkinlik olarak
tamamen sigaradan uzak durmak yeterlidir.

Bitkisel tedavi yöntemleri ne derece doğrudur?

Günümüzde literatür dediğimiz ispat edilmiş yani ayva yiyin
çocuğunuz olsun, armut yiyin erkek çocuğu olsun gibi bir yaklaşım yok. Bizim şu
anda kısırlıkta ulaştığımız son nokta yaklaşık 100 senenin birikimi yine
bitkiseli bir kenara bırakmıyoruz. Ama ortaya konulmuş bir prospektif (geleceğe)
yönelik çalışmalar yok. Ama bizim bildiğimiz bir takım vitaminler ve mineraller
var. Onlar selenyum Koenzim Q-10, C vitamini, folik asit, E vitamini. Bunlar
bildiğimiz vitaminler ve mineraller. Sperm üzerinde çok etkili ama burada
önemli olan unsur, bütün umudumuzu tüp bebek tedavisine bağlayıpta 3 sene
bitkisel tedavi kullanıp ta kısırlık süresi tedaviye, başarıya en etkili
unsurlardan bir tanesidir. O yüzden süreyi çok uzatmamak lazım. Olabildiğince
çabuk ve bu tarz ilaçlar kullanacak ise kesinlikle profesyonel destek almak
gerekiyor. Yani bir doktor kontrolünde alınması gerekiyor, bütün amaç zaman
kaybının çiftler için ortadan kaldırılmasıdır.

Kısırlıkta genetiklik söz konusu olabilir mi?

   Erkek
kısırlığında genetiklik kalıtımsal hastalıklar mevcut. Bunların arasında en önemli
şeylerden biri  kistik fibrozis dediğimiz
hastalık. AOT hastalarda genetik analiz isteniyor, bunların içinde de başta kistik
fibrozis olmak üzere bir takım kalıtımsal hastalıklar gen düzeyinde inceleniyor.
Zaten erkek partneri o hastalığı taşıyorsa biz o partnerin en azından o genle
çocuk sahibi olmasını sağlıyoruz. O da bir sonraki kuşağa taşıyor. Yani buda
genetik havuzda kalıtımsal hastalığın birikmesine yol açıyor. Genetik olmayan
varikosel özellikle amcalarda, babalarda mevcut ise genelde torun; çocuk 1. derecedeki
erkek çocuklarda da olabiliyor. Bu yüzden o tarz bir durumda yine bir Üroloğa
gidip muhakkak benim babamda, amcamda bu mevcutmuş ben de kontrol olmak
istiyorum diye yaptırmakta yarar var. Özellikle fizik muayenelerinde bazen
algıda değişiklikler olabiliyor.  Bazen
hasta farklı durumdayken, farklı şekilde muayene etmiş olabiliyoruz. Ama bu tarz
problemlere engel olabilmek için olabildiğince tek merkeze gitmekte yarar var.
Bu aynı zamanda laboratuar şartlarında da çok önemlidir. Özellikle sperm
tahlili yapılıyorsa onu muhakkak buradan hastalarımıza da tavsiye ediyorum. Tüp
bebekle uğraşılan kliniklerde deneyimli bir embriyolog ve hisdolok tarafından
bakılmasına yarar var. Sonuçta birçok yerde hazır makinalara konuluyor. Tabii o
makinaların kiti nedir? Nasıl bir bakım sürecinden geçiyor? Birbiri ile o kadar
çelişen sonuçlar görüyoruz ki bizim baktığımız ise bambaşka oluyor. Onun için
muhakkak bir tüp bebek merkezinde iyi bir embriyolog tarafından yapılan sayım
bizim açımızdan çok önemlidir.


kayserikenthaber.com