Kaç kere kör sevda gördü bu gönül
Kaç kere ağladı...
Yeminlerle bitti sevdalar " artık sevmeyeceğim " diye
Bana sevdayla beraber nefreti öğrettin sen,
Şiirler yazmak, şarkılar söylemek istedim sana
Ama korktum..
Rüzgardan nefret ettim,
Ya sesime karışır ve onu benden çok seversen?
Küçük kağıtlara yazmak istedim sevdamı,
Onlarca, yüzlerce küçük kağıtlara yazıp atmak denizlere.
Denizden nefret ettim, balıklardan
Sevdamı onlar okuyacak diye...
Ağaçlardan nefret ettim
Senden fazla yaşayacakları için...
Koparmak istedim dallarını,
Serpiştirmek üzerine...
Çiçeklerden nefret ettim
Senden güzel kokana rastlarım diye...
Çeyrek asıra sığdırdım şu koca yaşamı.
Bakma koca bir yaşam dediğime,
İçinde sevda türküleri çığıran, basit ve sade aslında
Senden sonra güzelleşen, yeşeren " koca bir yaşam" ...
Sadece bebeklerin isimsiz doğduklarını zannederdim,
Soluduğumuz havanın, içtiğimiz suyun bile bir ismi var,
Şu anasını sattığımız dünyanın bile...
İsmini koydun sevdamın...
Hep hayal ederdim, koca gövdeli bir ağaca ismini kazımayı
İşte bu benim sevdam demeyi, mahalle delikanlılarına nisbet yaparcasına
Lise duvarına yazamadım kırmızı boyayla ismini
" seni seviyorum....isimsiz " demeyi....
İsmini bilmiyordum!
İsimsiz Sevdamdın...Bir isimsize sevdalıydım.
Artık ismini biliyorum...
Sana " bebeğim " demek istiyorum,
Hani sadece bebeklerin isimsiz doğduğunu demiştim ya?
İsmini koydum...
allıntı