Hoşgeldiniz
Ziyaretçi
. Lütfen
giriş yapın
veya
kayıt olun
.
1 Saat
1 Gün
1 Hafta
1 Ay
Her zaman
Kullanıcı adınızı, şifrenizi ve aktif kalma süresini giriniz
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Biz de Varız
»
ENGELLİ HABERLERİ
»
ENGELLİ HABERLERİ
»
Engelini Aştıda Geldi
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Engelini Aştıda Geldi (Okunma sayısı 932 defa)
melleseferi
öMeR
Administrator
Hero Member
İleti: 20677
SiTe YöNeTiCiSi
Engelini Aştıda Geldi
«
:
Ocak 28, 2010, 04:42:50 ÖS »
Gündem programının yapımcısı ve sunucusu Hatice Nur Ersöz’ün Konuğu olan Süheyla Köse, Artvin’de engelli yaşamın zorluklarını anlatarak, toplumun ve yetkililerin gereken hassasiyeti göstermelerini istedi.
H.Nur. ERSÖZ: Süheyla bize kendini biraz tanıtır mısın?
Süheyla KÖSE: Ben 1969 Ardanuç İlçesi Bereket Köyü (Kılacet) doğumluyum. Esma ve Latif Köse çiftinin yedi çocuğunun en küçüğüyüm ve doğuştan görme engelli bir vatandaşım. Anne ve babamın öz teyze çocukları olması nedeniyle 7 kardeşten iki kardeş doğuştan görme engelli dünyaya gelmişiz. Ağbeyim Kemal Köse de benim gibi doğuştan görme engellidir. Şuan babam ve görme engelli ağbeyim Kemal Köse ile birlikte Ardanuç İlçesi Bereket köyünde yaşamaktayız.
H. Nur Ersöz: Engelli yaşamın size ne gibi zorlukları var?
Süheyla KÖSE: Ben ve ağbeyim görme engelli olmamıza rağmen yaşamımızda tüm işlerimizi köy gibi yerde diğer insanlar gibi yaşamaktayız. Ben hiçbir zaman kendimi bir engelli olarak görmedim. Ev işlerimi, bahçe işlerimin yanı sıra ahırda hayvan beslemekteyim. Evimde kedi, köpek beslemekteyim. Doğayla iç içe yaşamaktayım, ev yaşamım ise; yemeğimi, evimin temizliğini, kendim yaparım ve öz bakımımı kendim yaptığım gibi bir ev kadının yapması gereken ev işlerini de kendim yaparım. En büyük destekçim 86 yaşında yaşlı babam ve 58 yaşında görme engelli ağabeyimdir.
Biz her işi, iş bölümü yaparak yardımlaşarak yaparız. Bu nedenle hiçbir zaman kimseye muhtaç yaşamadım. Kendimi asla engelli biçare insan olarak görmedim. Artvin’de engelli yaşamak o kadar kolay değil. İnsan hayatını kendi şartlarına ve çevre şartlarına göre uydurmak zorunda. Hayatta kalabilmesi için bunu başarmak zorunda. Bunun için sağlam insanlara göre olan hayata 2-0 mağlup başlıyoruz. Ancak, Allah bize de bir şekilde yaşamak için ömür biçmiş, kendimize özgü hassasiyetlerimiz gelişmiştir. Biz görme engelli insanlar çok hassasız. Karşımızdaki cisimleri dokunarak, hissederek ve sesle duyarak yol bulmaktayız, cisimleri bu şekilde tanımaktayız. Artvin’in coğrafyasının zorluğu, biz görme engellilerin yaşamı başta coğrafi engellere takılmakta, zaman zamanda bizim için mimari engeller tehlike arz etmektedir.
Ben, kırsalda yaşıyor olmama rağmen her gün kendimi geliştirmek için çaba sarf ediyorum. Bizim köyümüzde çok nüfus yok, komşularımız çok yakın değil, köyümüz dağınık alanda konuşlanmıştır. Köyümüzde genç nüfus yok, yaşlı ve engelli insanlarla birlikte yaşam sürüyoruz. Birçok şeyden yoksun yaşamaktayız. Can yoldaşım, evimde beslediğim kedi ve köpek, birde radyo dinlemekteyim. Ben hiçbir eğitim almadan 36 yaşıma kadar hayatımı sürdürdüm. Ne zaman Artvin Zihinsel Özürlüler Derneği’nin beni Ankara da açılan engelliler için kısa dönem okuma- yazma kursuna bizzat götürmeleriyle birlikte, hayatım üç yüz altmış derece değişti.
H. Nur ERSÖZ: Süheyla eğitim yaşamını nasıl değiştirdi?
Süheyla KÖSE: Ben yaşadığım yerde engellilere yönelik okul olmadığı için hiçbir eğitim kurumuna gidemedim. Yine aynı durumda benim gibi engelli olan ağbeyim de, çok istememize rağmen okur-yazar olamadık. Hayatımda bunun eksikliğini her zaman hissettim. Çok duygusal bir insanım, yalnızlığımı şiirlerin dizelerinde dile getirirken, yeğenlerim bana yardımcı oldu. Şiirlerimi kâğıda geçirdiler. Bu güne kadar birçok şiir yazdım, ailemin sanatçı yeteneği olan bir aile olması nedeniyle, “sesimin de güzel olduğunu söylerler” aile arasında türküler okurum, birçok yeteneğim var. Ama hayata geçirmek için mutlaka yardıma ihtiyacım var. Okur- yazar olamamamın en büyük eksikliğini burada hissediyorum, 36 yaşında ilk kez okur- yazar olma fırsatını yakaladım. Ailemden uzakta yaz okuluna devam ettim. Ardından kısa süre rehabilitasyon eğitimi alarak Artvin’e geldim.
Başarlı geçen kurs süresi sonucunda birinci ve ikinci kademe kurslarını başarıyla bitirerek, ilkokul mezunu oldum. Ardından Artvin’e gelerek dışarıdan Açık İlköğretime kaydımı yaptırdım. 6. sınıftan başlayarak hiç kalmadan üç yıl içinde ortaokulu bitirdim. Bu yıl liseye başladım, aynı azimle liseye kaydımı yaptırdım. İlk sınavlarına 23-24 Ocak’ta girdim, sınavlarım çok başarılı geçti. Ben azmettim, eğitime susamış biri olarak kendimi kırsalda tek başıma derslerime CD dinleyerek, çalışarak hazırlandım. Bu eğitim serüvenimi ailemin desteğiyle de yaşımın geçkin olmasına rağmen üniversite eğitimini alarak, benim gibi engelli arkadaşlarıma öğretmen olmak istiyorum. Bu azimle derslerime sıkı çalışıyorum. Hayatta benimde yapabileceğim çok şeyler olduğuna inanıyorum.
Önemli olan imkân yaratmak ve fırsatın verilmesini sağlamaktan geçiyor. Benim bu kadar başarılı olmama ailemin bana vermiş olduğu sonsuz sevgi, benim öz güven kazanmama neden oldu. Bu bakımdan ailemin bütün fertlerine teşekkür ediyorum. Eğitim aldıktan sonra dört yılda hayatım daha güzel oldu, kurs süresince Türkiye’nin dört bir yanından gelen arkadaşlarla çok uyumlu arkadaşlıklar yaptım. Onlardan çok şey öğrendiğim kadar benden de arkadaşlarım ve hocalarımız çok şey öğrendi. Okulda tiyatro oynadım, “Süreyya Hanım” tiplemesi yaptım, korada şarkı söyledim. Sporda Goolbol oynadım( Görme engelliler için salon topu) , Beyaz baston kullanmayı öğrendim. Her şeyden önemlisi “Braille alfabesini” (Görme engelliler için kabartma alfabesi) öğrenerek okur-yazar oldum. Okulumda bilgisayar öğrenerek özel programla artık köyümde bilgisayar kullanıyorum. Bu kadar kısa sürede eğitimim bana ufuk açtı, yeniden doğdum. Buradan benim gibi olan arkadaşlarıma da seslenmek istiyorum. Yaşları ne olursa olsun imkânını bulsunlar, mutlaka okur- yazar olsunlar. Bana Artvin Zihinsel Özürlüler Derneği bu imkânı verdi, sahip çıktı ve eğitimime vesile oldular. Derneğe ve yöneticilere çok teşekkür ediyorum. İnsanın eğitimle neleri aşacağına, benim hayatım örnek olsun. Yeter ki engelliler içinde bulunduğu durumu kabul ederek kendileri için, yaşam da yer edinmek için, önce kendileri çok çaba sarf etmeliler ki sağlam bireylerle eşit şartlarda yaşama olanakları bulsunlar. Önce engellilerimiz önüne çıkan her engeli aşmak için azim göstersinler. Tabi ailelere büyük görev düşüyor, çocuklarına inansınlar güvensinler. İmkânları araştırsınlar, karanlık dünyalarını eğitim ışığıyla aydınlatsınlar.
H. Nur ERSÖZ: Yaşamında ne gibi engellerle karşılaşıyorsun?
Süheyla KÖSE: Artvin’de engelli yaşamak gerçekten zor. Özellikle bedensel engelli ve görme engellilerin yaşama zorluklarını bizler her alanda yaşıyoruz. En yeni örnek ise; sınava girdim ve okulun en üst katında salon hazırlanmışlar, benim gibi bedensel engelli arkadaşlarımızda vardı, ama bizim engelli olduğumuzu göz ardı ederek sınav salonlarımızı bize göre düzenlememişler. Ayrıca sınav için ben köyden minibüslerle geldim. Terminalde bir başıma kaldım, şehre çıkmalarına izin vermiyorlarmış. Ancak ben isterdim ki belediye bize ulaşımda pozitif ayrımcılık yapsın, hizmet sunsun araç tahsis etsin. Ancak, Artvin’de belediye olarak engellilere çok önemli hizmetlerin olmadığını düşünüyorum. Bizler de bu şehrin insanlarıyız. Bizi de mutlaka düşünmeliler, çünkü benim yardımsız Artvin caddelerinde gezmem mümkün değil. Kaldırımlar uygun değil, bir diğer dikkatimi çeken nokta, sınava girerken özellikle görme engelli birinin çantasının, üzerinin aranmasıydı, bunlar geçen sene daha sıkı yapılıyordu. Ancak bu sene çantamız aranmadı. Bizim hayatımızı kolaylaştıracak bazı eşyaları kullanıyoruz, konuşan saat, cep telefonu bizim iletişimiz için önemli, geçen sene telefonumu almak istediler vermedim. Polis memurlarına izah ettim, ben sınavdan çıkınca mutlaka ailemle iletişim kurup beni okuldan almaları gerektiğini söyledim.
Şunu anlatmak istiyorum, Artvin’de yetkililer her alanda engellilerin yaşamındaki zorlukları bilmeliler, bizlere tek tip sınav yönetmenliği uygulamamalılar. Bizler ikinci insanın yardımına hep muhtacız, bunu göz ardı etmesinler, bizlerin talep etmesini beklemesinler, öncelikle kendileri düşünüp bize ortam hazırlasınlar. Diğer bir durum, toplumda engellileri görünce sanki uzaydan gelmişiz gibi davranmaları, bu bizi üzüyor. Acınacak yaratıklar veya sadaka verecek insan muamelesi yapılıyor. Bu beni üzüyor, bizim yerimizde sağlam, insanlarda olabilirdi. Bu dünyada kimin engelli kimin sakat olacağı bizim tercihimiz olmasa gerek. Her an herkesin engelli olabileceğinin ne kadar doğru bir söz olduğunu anlatmak istiyorum. Toplumdan tek istediğim, medeni olmaları, bizim hayatımızı kolaylaştıracak mimari düzenlemelerin mutlaka yapılmasını yetkililerden istiyorum. Bu şekilde bizler bağımsız hareket etme olanağını yakalayacağız bu vesileyle de hayatımız daha kolay olacaktır. Kimseye de yük olmayacağız. Bizlerde bu toplumda tüketici değil üretici konuma gelmek istiyoruz. Ben de bu iyi eğitim alarak benim gibi arkadaşlarıma eğitim konusunda yardım etmek istiyorum. Bende topluma hizmet etmek istiyorum. Bizimde engelimize rağmen bu topluma ve ailelerimize vereceğimiz çok şeylerimiz var.
Toplum öncelikle engellilere saygı göstermeli sevgi ve şefkatle yaklaşmalı. Devletimizin bize tanıdığı birçok hakkı yeterince kullanmadığımız kanısındayım. Haklarımızı etkin kullanmak için mutlaka kendimiz talep etmeliyiz. Tabii ki engellilerimiz evin dışına ne kadar çıkarsa, toplumun içinde ne kadar sosyal olursa, bu sıkıntılarımızı aşmak bizim içinde kolay olacak. Yani çoğunluğu teşkil edince de toplum otomatikman engellileri her alanda daha yakından görecek. Mecburen yetkililerde, sade vatandaşlarda, bizlere yardım etmek ve yasadan doğan haklarımızın kullanılmasında bizlere hizmet üreteceklerdir. Biz engelliler ne kadar bilinçlenirsek bize tanınan hakları etkin kullanırsak Artvin gibi zor şehirde bizimde yaşama şansımız olur. İnsan olarak hiçbir ayrım yapmadan bu dünyanın nimetlerinin herkese yeteceğini, önemli olanın paylaşımcı olmaktan geçtiğini düşünüyorum.
H. Nur ERSÖZ: Süheyla son olarak bize neler söylemek istersin?
Süheyla KÖSE: Öncelikle Gündem Programı yapımcısı ve sunucusu olarak beni konuk aldığınız ve birazda olsa sesimizi duyurmaya çalıştığınız için tüm engelliler adına size teşekkür ediyorum. Ben de sadık bir radyo dinleyicisi olarak üniversite eğitimimi de radyo televizyonculuk alanında tamamlayarak, iyi bir radyo program sunucusu olmak istiyorum.
08 Haber
Kayıtlı
>>>>>>>>>>
bizdevariz.NET
<<<<<<<<<
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
Biz de Varız
»
ENGELLİ HABERLERİ
»
ENGELLİ HABERLERİ
»
Engelini Aştıda Geldi