*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Engelli Kızını Hayata Bağlayan Annenin Romanı "Savruluş"  (Okunma sayısı 3256 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Engelli Kızını Hayata Bağlayan Annenin Romanı "Savruluş"



Leyla Serpil'in gerçek bir yaşamdan esinlendiği yeni romanı "Savruluş", bir annenin engelli kızını hayata bağlamak için verdiği zorlu mücadeleyi konu alıyor.

Bir kadın düşünün; ilk önce sevdiği adamla evlenebilmek için ailesine kafa tutup evlenmiş, ilk bebeğini doğumundan 15 gün sonra kaybetmiş, evliliğinde çatlaklar olmasına rağmen ikinci çocuğunu dünyaya getirebilmek diretmiş ve kızını kollarına almış... Ama yine hayatın aksilikleri yakasını bırakmamış, bebeğine 'cerebral palsy' yani bir tür beyin felci teşhisi konmuş... Ve aslında hayatı tam da bu noktada başlamış. Yazar Leyla Serpil'in gerçek hayattan esinlenerek yazdığı yeni romanı "Savruluş" okuru 33 yıl boyunca bıkmadan, usanmadan her gün tıptaki gelişmelerin izini sürerek kızını hayata bağlamanın yollarını arayan bir annenin takdir edilesi umut hikayesini anlatıyor.

UMUT, OKYANUS ÖTESİNDE

"Savruluş" 1944 doğumlu yazar Leyla Serpil'in ilk romanı. İlk roman deyince aklınıza yazarın ilk kitabı ' olduğu gelmesin.

Çünkü Serpil'in daha önce yazdığı 6 kitabı daha bulunuyor ve tamamı öykü kitabı.

Serpil 1993 yılında üçüncü Orhan Kemal Öykü Yarışması'nda "Bir An Önce" adlı kitabıyla jüri özel ödülüne layık görülmüş. Bunun yanı sıra Serpil'in pek çok ödülü bulunuyor. Hikayeleriyle tanınan Serpil'i roman yazmaya yönlendiren ise gerçek hayatta karşılaştığı bir hayat hikayesi olmuş. Leyla Serpil'in dokunaklı bir aile öyküsünü anlattığı romanının konusu ise şöyle; Selma ailesinin tüm karşı çıkışlarına rağmen Hilmi ile evlenir. Hilmi'ye büyük bir ve tutku ile bağlı değildir. Uzunca bir süre de bu evlilikten bir çocuk dünyaya getirmez. Hilmi de Selma da çalışmakta ve aynı evde yaşasalar da birbirinden uzak olan bir çifttir. Selma boşanıp boşanmama konusunda kararsızdır; bu ruhsuz evliliği sürdürmenin doğru olup olmadığını düşünmekte ancak boşanma işini ertelemektedir. Bir gün hamile olduğunu öğrenir ve bir erkek çocuğu dünyaya getirir. Ancak bebeği on beş gün yaşar ve yaşamını yitirir. Artık evliliğinin de hayatının da kötü gittiğini düşünen Selma tekrar hamile olduğunu öğrenir ve bu kez bu çocuğu dünyaya getirmenin kocası ve ailesi açısından hayatına güzellikler getireceğini düşünür. Bir kız çocuğu dünyaya getirir ve adını Ayça koyar. Bir süre sonra çocuğunun yeterince gelişemediğini düşünür ve doktora gider. Doktor kızının celebral denen bir tür beyin felci olduğunu ve hayatının sonuna kadar engelli olacağını söyler. Selma mutlaka bir tedavi uygulanabileciğini düşünürve tedavi yöntemleri araştırır.

Türkiye yetersiz kalınca kocasıyla birlikte soluğu Amerika'da alır. Selma hem Amerika'ya yerlekşmeyi hem de kızını orada tedavi ettirmeyi düşünmektedir. Ancak Ayça'nın vücudu hiçbir tedaviye olumlu yanıt vermez. Otuz üç yıl boyunca kızını iyileştirmek için çabalayan Selma, kanser olduğunu öğrenir. Kanser Selma'nın bedenini sarmıştır. Adım adım yaklaşan ölüm tehlikesi Ayça'nın yalnız ve kimsesiz kalacağı konusunda Selma'yı endişelendirir. Selma yakın dostlarına bir mektup bırakarak kızıyla kendisine kimsenin ummadığı bir yol çizer.

15.10.2014 - Vatan