ÇOCUKLARDA PERİTON DİYALİZİ
BÖBREKLERİMİZ
Böbreklerimiz omurganın her iki yanında karın boşluğu içerisinde bel bölgesinin biraz
üzerinde yer alan bir çift organımızdır.Böbrekler şekil olarak benzerler ağırlık ve yapı olarak
küçük görülen bu organlarımızın vücudumuz için önemi büyüktür.
BÖBREKLERİMİZİN GÖREVLERİ
Böbreklerimizin ana görevi vücudumuzdaki su dengesini sağlamak ve Üre, kreatin, ürik asit
gibi maddeleri idrar ile vücudumuzdan uzaklaştırır.
Ayrıca böbreklerimiz vücudumuza gerekli olan Potasyum,tuz,fosfor,magnezyum ve glikoz
gibi bazı mineralleri dengede tutulmasını sağlar.
Kan basıncını düzenler
Böbreklerimiz salgıladığı hormonlarla (Renin) tansiyonumuzu dengeler.
Kan yapımını kontrol eder
Böbrekler salgıladığı bir hormon ile (Eritropoetin) kemik iliğini uyararak kan yapımına
yardımcı olur.
Kemik yapımını kontrol eder
Vücudumuza alınan D vitamininin kullanılmasını sağlayarak kandaki kalsiyum-fosfor
seviyesini dengeler ve sağlıklı kemik yapısının oluşmasına katkıda bulunur.
Kalbin çalışmasını etkiler
Hazırlayan AD/BD/Birim(ler): ÇSH Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Sayfa 1 / 10
İlk yayın tarihi:01.05.2007 Rev No : 00 Rev Tarihi :
BÖBREKLERİMİZ İŞE YARAMAZ HALE GELİRSE NE OLUR ? Yediğimiz gıdalar vücudumuzda kullanılırken yararsız, hatta zararlı maddeler kanımızda
artar.Bu maddelerden bazıları üre, kreatin, ürik asit’tir.Bu zararlı maddelerin kanımızda
birikmesi arttıkça ;
• Halsizlik
• Bulantı, Kusma
• İştahsızlık
• Uyku hali, dalgınlık
• Kansızlık
• Ciltte renk değişikliği
• Kaşıntı
• Vücutta sıvı birikimi
• Yüksek tansiyon
• Büyüme ve gelişmenin yavaşlaması görülür.
Böbreklerimizin önemli görevleri arasında vücudumuzun su ve tuz dengesi ile
tansiyonumuzu ayarlamakta vardır.Böbreklerimiz hastalandığı zaman yediğimiz içtiğimiz tuz
ve suları gerektiği kadar dışarı çıkaramayız.Vücudumuzdaki suyun fazlalığı bacaklarımızın
ve göz kapaklarımızın şişmesine, aşırı miktarda kilo almamıza ve tansiyonumuzun
yükselmesine yol açabilmektedir.Bu durum daha da ilerledikçe akciğerlerimizde de su birikir
ve nefes darlığı çekeriz.Bazı tuzların ( özellikle Potasyum ) vücutta aşırı birikmesi ile ileri
derecede halsizliğe, felçlere ,hatta kalp durmasına sebep olabilir.
Kan kemik iliğimizde yapılmaktadır.Kemik iliği gerekli emirleri alamayacağı için yeterli
miktarda kan yapamaz.Bu nedenle kansızlığın yol açtığı iştahsızlık, halsizlik, baş dönmesi,
çabuk yorulma ve çarpıntı gibi şikayetler böbrek hastalarında sıklıkla görülür.
Kemiklerimiz vücudumuzu ayakta tutan ve hareketimizi sağlayan temel direklerdir.Bu
direklerin sağlamlığını ve gelişmesini böbreklerimiz yönetmektedir.Kemiklere sert yapısını
veren Kalsiyum ve Fosfor besinle alındıktan sonra bağırsaktan emilir ve kemiklere
yerleştirilir.Bu işleri ayarlayan D vitaminini üretmek fazla gelen Kalsiyumu ve Fosforu da
vücuttan dışarı atmak böbreklerimizin görevidir.Böbreklerimiz hastalandığı zaman
vücudumuzda Kalsiyum eksikliği, bunun yanında da Fosfor fazlalığı başlar.Kemikler direncini
yitirir, eğilir, kolay ve çabuk kırılabilir.Çocuklarda kemik gelişimi iyi yapılamaz boy kısalığı ve
gelişme geriliği görülür.
Hazırlayan AD/BD/Birim(ler): ÇSH Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Sayfa 2 / 10
İlk yayın tarihi:01.05.2007 Rev No : 00 Rev Tarihi :
İçtiğimiz ilaçların yaralarının yanında geride kalan artıkları vücut için zararlı
olabilir.Böbrekler karaciğere yardım ederek zararlı maddeleri el birliği ile dışarı
atar.Böbreklerimiz iyi çalışmadığında ilaç ve zararlı artıklar vücudumuzda birikmesine bağlızehirlenme belirtileri ortaya çıkabilir.Böbrek hastalarının doktorun bilgisi dışında rasgele ilaç
kullanmaması gereklidir.
BÖBREK YETMEZLİĞİ
Akut Böbrek Yetmezliği
• Tansiyonun ani bir şekilde düşmesi
• Kazalar
• Büyük kanamalar
• Böbrek iltihapları
• Büyük ameliyatlar
• İdrar yollarında tıkanmalar
• Zehirlenmeler
• İlaç alerjisi
• Kusma, ishal, dehidratasyon
• Büyük yanıklar sonucu gelişebilir.
Akut böbrek yetmezliği hastane takibi ile genellikle tamamen iyileşebilir.
Kronik Böbrek Yetmezliği
• Tansiyon yüksekliği
• Böbrek kistleri
• Kanamalar
• Sistemik hastalıklar (Şeker hastalığı )
• İlaçlar
• Glomerulonefrit gibi hastalıklar
• Bilinmeyen nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir.
Kronik böbrek yetmezliği erken dönemde ilaç ve diyet tedavisi ile hastalığın seyri
geciktirilebilir.Fakat böbreklerimiz büyük ölçüde çalışamaz hale geldiği zaman ilaç ve diyet ile
tedavi yeterli olamamaktadır.Bu durumda başka tedavi seçenekleri gerekir.Bunlar ;
1-DİYALİZ A-Periton Diyalizi B-Hemodiyaliz
2-BÖBREK NAKLİ
Hazırlayan AD/BD/Birim(ler): ÇSH Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Sayfa 3 / 10
İlk yayın tarihi:01.05.2007 Rev No : 00 Rev Tarihi : DİYALİZ
Diyaliz nedir ?
Vücuttaki fazla sıvı ve atık maddelerin kandan süzülerek atılmasını sağlayan tedavi şeklidir.
1-Periton diyalizi
Karın boşluğuna küçük bir ameliyat ile ince yumuşak silikondan yapılmış katater
yerleştirilir.Özel hazırlanan periton diyaliz solüsyonu karın boşluğuna verilir.Solusyon 4-6
saat karın boşluğunda bekletildikten sonra boşaltılıp yeni solüsyonla değiştirilir.Bekleme
süresince kanda bulunan üre, kreatin gibi atık maddeler ve vücutta biriken fazla sıvı diyaliz
solüsyonuna geçer.Karın boşluğuna diyaliz sıvısının verilmesi ve boşaltılması ,yer çekimiyle
gerçekleştirilir.Diyaliz işlemi hasta tarafından günde 4-5 kez yapılır.Bu işleme sürekli ayaktan
periton diyalizi denir.
Periton Diyalizinin İyi Yönleri
• Periton diyaliz hemşiresi tarafından eğitimi verilen hasta tedavisini kendi başına evinde
yapabilir, hastaneye bağımlılığı azalır.
• Tansiyon kontrolü daha iyi yapılmaktadır.
• Sıvı kontrolü daha kolaydır.
• Diyet kısıtlaması daha azdır.
• Kan kaybı yoktur.
• Tedavinin uygulama şekli basit ve kısa sürelidir.
• Periton diyalizi hastanın günlük yaşantısının devamını sağlar.
Periton Diyalizinin Dezavantajları
• Sürekli ayaktan periton diyalizinde günde 4-5 değişim yapmak gerekiyor.
• Enfeksiyon riski vardır.
- Katater enfeksiyonları
- Peritonit
• Protein kaybı
Hazırlayan AD/BD/Birim(ler): ÇSH Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Sayfa 4 / 10
İlk yayın tarihi:01.05.2007 Rev No : 00 Rev Tarihi :
• Karında sürekli bir kataterin takılı olması• Aletli Periton Diyalizinde hastanın gece boyunca makineye bağlı kalması
PERİTON DİYALİZİ HASTA TARAFINDAN KOLAYCA ÖĞRENİLEBİLİR.
ÇOCUKLAR KOLAYCA OKULLARINA DEVAM EDEBİLİRLER.
SIVIYI ISITMAM GEREKİR Mİ ?
Soğuk diyaliz sıvısı rahatsız edici olabilir.Bu nedenle kullanmadan önce ısıtılması iyi
olur.Torbanızı temiz kuru ve direkt ısıdan uzak olan diyaliz ısıtıcısı ile ısıtabilirsiniz.Isıtma
işlemi ile ilgili olarak SAPD hemşiresi tarafından önerilen yöntemleri uygulayınız.Solüsyon
torbalarının mikrodalga fırında ısıtılması tehlikeli olabilir.
BEDENİMDE (KARNIMDAKİ) SIVIYLA KENDİMİ NASIL HİSSEDECEĞİM ?
Herkes diyalize karşı farklı reaksiyon gösterir.Bazıları Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi’ne
(SAPD) hiç güçlük çekmeden uyum sağlar .İlk başta sıvı bedenimize yayıldıkça,
omzunuzda hafif bir rahatsızlık duyabilirsiniz.Biraz dolgunluk veya şişkinlik hissedebilirsiniz.
Solüsyonun karından boşaltma süresinin sonuna doğru kasıklarınıza bir ağrı oluşabilir.Bu
kataterin periton üzerindeki etkisine bağlıdır.Her yeni tedavi gibi SAPD’ye alışmak için biraz
zaman geçmesi gerekebilir.Sabırlı olunuz kısa zamanda bu tedaviyi çok iyi bir şekilde
uygulayabileceksiniz.
MAKİNE İLE YAPILAN PERİTON DİYALİZİ
Bu diyaliz yöntemi makine yardımı ile uygulanır, hastanede veya hastanın evinde gece
boyunca yapılır.tıbbi sebepler ile makine ile periton diyalizi bazı hastalar için diğerlerine
göre daha kullanışlıdır.
Hazırlayan AD/BD/Birim(ler): ÇSH Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Sayfa 5 / 10
İlk yayın tarihi:01.05.2007 Rev No : 00 Rev Tarihi : PERİTON DİYALİZİNDE KARŞILACABİLECEĞİMİZ SORUNLAR NELERDİR
Periton diyalizi sırasında en sık karşılaşabileceğimiz sorunların başında peritonit (periton
zarının enfeksiyonu) ve katater çıkış yeri enfeksiyonu gelmektedir. Peritonit olan hastada
ateş, karın ağrısı, karında hassasiyet ve diyaliz sıvısında bulanıklaşma görülebilir, böyle bir
durumda hastanın en kısa sürede doktorunu araması gerekmektedir. Peritonite bağlı kateter
çalışmaması ve sonuçta kateterin çekilebileceği unutulmamalıdır. Bu tür durumlarla
karşılaşmamak için hasta ve hasta yakınının diyaliz işlemi esnasında temizlik kurallarına
uyması gerekmektedir. Kateter çıkış yerinden sızıntı, periton sıvısında fibrin görülmesi,
kabızlık, ultrafiltrasyon yetersizliği, tansiyon değerlerinde yükseklik, kiloda artış olması
durumlarında beklemeden ilgili doktor ve diyaliz hemşiresine haber vermek gerekmektedir.
KATETER ÇIKIŞ YERİ BAKIMINDA NELERE DİKKAT ETMEMİZ GEREKMEKTEDİR?
• Kateter takıldıktan sonra kateter çıkış yeri pansumanı düzenli olarak yapılmalıdır
• Kateter çıkış yerinin günlük bakımı merkezimizin önerdiği şekilde yapılmalıdır
• Pansuman sırasında enfeksiyon belirtileri olan kızarıklık, ağrı, şişlik, akıntı ve sıvı
sızması gibi problemlerle karşılaşıldığında merkezimizin aranması gerekmektedir
.
Bu problemler kateter çıkış yerinde enfeksiyonun varlığını gösterir. Tedavide geç kalınması
durumunda enfeksiyon kateter çıkış yerinden içeriye doğru ilerleyip kateterin çıkarılmasına
neden olabilir
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ NOKTALAR
• Pansuman ve diyaliz esnasında mutlaka maske takılmalıdır
• Her zaman katetere dokunmadan önce eller iyice yıkanmalıdır
• Kateter asla çekilmemeli ve bükülmemelidir
• Kateterin yakınında iğne ve makas kullanılmamalıdır
• Banyo ayaktan duş şeklinde yapılmalı, banyo sonrası kateter çıkış yeri iyice kurulanıp
pansuman yenilenmelidir
• Kateter çıkış yerinde kabuklanma olduğunda merkezimize başvurunuz
• Kateter delinirse delik kapatılmaya çalışılmadan, delik kısmın altından
klempleniphemen merkezimize geliniz
Hazırlayan AD/BD/Birim(ler): ÇSH Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Sayfa 6 / 10
İlk yayın tarihi:01.05.2007 Rev No : 00 Rev Tarihi :
• Kişisel temizlik kurallarına uyulmalı, iç çamaşırlar her gün değiştirilmeli ve sıkı giysiler
giyilmemelidir.• Kateter çıkış yerinde enfeksiyonun neden olduğu problemlerde merkezimizin
düzenlemiş olduğu tedaviye uyulmalı ve düzenli kontrollere gidilmelidir
• Kateter mutlaka iyi bir şekilde pansuman yapıldıktan sonra tespit edilmelidir
• Katetere ve karnımıza zarar verebilecek darbelerden uzak durmalıyız(top oynama,
bisiklete binme, ağır kaldırma gibi)
PERİTON DİYALİZ YAPILAN ORTAM NASIL OLMALIDIR
• Aydınlatma ve havalanmanın iyi sağlanabildiği, güneş gören bir odada diyaliz işlemi
yapılmalıdır
• Diyaliz süresince kapı ve pencereler kapalı olmalıdır
• Odada kullanılmayan eşyalar bulundurulmamalıdır
• Diyaliz yapılan oda başka amaçla (oturma odası, misafir odası gibi) kullanılmamalıdır
• Diyaliz sırasında hasta ve diyaliz yapan kişi dışında birileri bulunmamalıdır
• Uygun yükseklikte çizilmeyen temizliği kolay sağlanabilen bir masa bulunmalıdır
• Hareket ettirilebilir ve silinebilir bir sandalye bulunmalıdır
• Silinebilir bir askı bulunmalıdır
• Hareketli ve temizlenebilir bir çöp kutusu bulunmalıdır
• Diyaliz işlemi sonrasında atıklar uygun şekilde toplanıp temizlenmelidir
• Diyalize başlamadan önce diyaliz odası temizlenmeli, havalandırıldıktan sonra kapı-
pencere kapatılmalı ve toz alınmalıdır.
• Diyaliz yapan kişi işlem esnasında elindeki yüzük, saat ve bilezik gibi takılarını
çıkarmalıdır
• Tırnaklar kısa ve temiz olmalı
• Saçlar toplanmalı ve maske kullanılmalıdır
EL YIKAMANIN ÖNEMİ
• PERİTON DİYALİZİ UYGULAYAN HASTALARDA ELLERİN TEMİZLİĞİ OLDUKÇA
ÖNEMLİDİR
Hazırlayan AD/BD/Birim(ler): ÇSH Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Sayfa 7 / 10
İlk yayın tarihi:01.05.2007 Rev No : 00 Rev Tarihi :
• GÜNLÜK YAŞANTIMIZDA EN ÇOK ELLERİMİZİ KULLANIRIZ, BU NEDENLE
ELLERİMİZ MİKROPLARI TAŞIYAN ORGANIMIZDIR BU YÜZDEN DİYALİZE
BAŞLARKEN MUTLAKA EL TEMİZLİĞİNE DİKKAT EDİLMESİ
GEREKMEKTEDİR. • DİYALİZ BAŞLANGICINDA MERKEZİMİZCE BELİRLENEN EL YIKAMA
TEKNİĞİNE GÖRE UYGUN SABUN İLE EL YIKAMANIN YAPILMASI
GEREKMEKTEDİR
PERİTONİT NEDİR?
Peritonit karın zarının iltihabıdır.
NASIL PERİTONİT OLURUZ?
1. Steril bağlantılara dokunmakla
2. Kateter çıkış yerindeki enfeksiyonun peritona yayılması ile
3. Diyaliz işlemi sırasında öksürmek gibi hava yolu ile
4. El temizliğine dikkat edilmemesi sonucu
5. Kateterde veya kullanılan diyaliz sıvı torbalarında delinme ile peritonit
gelişir
PERİTONİT OLDUĞUMUZU NASIL ANLARIZ?
1. Diyaliz sıvısının bulanık olması
2. Karın ağrısı
3. Karında hassasiyet
4. Yüksek ateş
5. Bulantı, kusma
6. Diyaliz sıvısında fibrin görülmesi belirtilerinin hepsinin veya birkaç tanesinin
olması durumunda peritonit olmuş olabilirsiniz ve beklemeden diyaliz
merkezine başvurmanız gerekmektedir
KANLI DİYALİZ SIVISI GELİRSE NE YAPALIM
Diyaliz sıvısının kanlı gelmesi; karın bölgesine gelen darbelere, bisiklete binmek, ağır
kaldırmak, yükseğe uzanmak ve adet döneminde görülebilir. böyle bir durumda merkezimize
başvurmanız gerekmektedir
PERİTON DİYALİZİNDE SIVI DENGESİNİN ÖNEMİ
Hazırlayan AD/BD/Birim(ler): ÇSH Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Sayfa 8 / 10
İlk yayın tarihi:01.05.2007 Rev No : 00 Rev Tarihi :
Sağlıklı böbreklerin en önemli görevlerinden biri yiyecek ve içeceklerle almış olduğumuz
sıvının atılmasını sağlamaktır. Böbrek yetmezliği geliştiği zaman sıvı atımı yetersiz kalır.
Periton diyalizi ile vücudumuzdaki fazla sıvı atılır. Bu nedenle günlük aldığımız ve
çıkardığımız sıvının dengelenmesi çok önemlidir. Bu yüzden günlük ultrafiltrasyon
miktarımızı, vücut ağırlığımızı, tansiyon değerlerimizi, ödem olup olmadığını , idrar miktarımızı kaydetmek ve buna göre günlük aldığımız sıvı miktarının ayarlamamız
gerekmektedir.
HİPERVOLEMİ NEDİR?
Vücudumuzda aşırı sıvı birikmesine hipervolemi denir.
1. En önemli nedeni tuz kullanılmasıdır. Tuz bir taraftan vücutta suyun tutulmasına
neden olurken, diğer taraftan susuzluk hissini arttırarak daha fazla sıvı almamıza
neden olur
2. Kateter yer değiştirmiş olabilir ve karından sıvının tamamının boşalması engellenmiş
olabilir
3. Ağızdan alınan sıvı miktarının normalden fazla olması ile oluşabilir.
HİPERVOLEMİ BELİRTİLERİ NELERDİR
1. KİLO ARTIŞI
2. TANSİYONDA ARTIŞ OLMASI
3. ÖDEM
4. SOLUNUM SIKINTISI
ÖDEM KONTROLÜ
Ayak, ayak bileği, parmaklar göz ve göz kapakları şişmiş ise ödem söz konusudur. Bu
durumda merkezimize başvurunuz.
HİPOVOLEMİ BELİRTİLERİ NELERDİR
1. Kilonuzda ani düşme,
2. tansiyonunuzda düşme,
3. baş dönmezi
4. Halsizlik,
5. Kramplar
6. Ağız kuruluğu
HİPOLOLEMİ OLUŞUNCA NELER YAPILMALIDIR?
Mutlaka merkezimize başvurunuz.
PERİTON DİYALİZİNDE ANEMİ (KANSIZLIK)
Hazırlayan AD/BD/Birim(ler): ÇSH Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Sayfa 9 / 10
İlk yayın tarihi:01.05.2007 Rev No : 00 Rev Tarihi :
Nedenleri: Sağlıklı böbreğin en önemli görevlerinden birisi kan yapımında gerekli olan
eritropoetin hormonunun yapımıdır. Böbreklerin çalışmaması nedeni ile bu hormonun
üretiminin azalması kansızlığa neden olur. • Demir eksikliği
• B12 eksikliği
• Enfeksiyon varlığı
• Diyetle yeterli miktarda demir içerene besinlerin alınmaması kansızlık gelişimine
neden olan diğer faktörlerdir.
KANSIZLIĞIN BELİRTİLERİ
• Halsizlik ve çabuk yorulma.
• Solukluk
• Kalp atım hızının artması
• Uyku hali ve üşüme
NELER YAPILABİLİR?
Yeterli ve doğru beslenmeli, merkezimizin önerdiği demir ilaçlarının düzenli
kullanılması, kan iğnelerinin düzenli yapılması gerekmektedir.
DÜZENLİ KONTROLLERİN ÖNEMİ
• Kontrole gelirken mutlaka kayıt defterinizi getiriniz
• Kontrole gelmeden önce merkezimiz tarafından istenen kan tetkiklerini yaptırarak
beraberinizde getiriniz
• Poliklinik kontrolünde tansiyon, nabız, kilo takibiniz yapılacak ödem ve enfeksiyon
açısından kontrolünüz olacaktır.
• Kontrol esnasında yanınızda değişim solüsyonları ve gerekli malzemeleri getirmeyi
ihmal etmeyiniz.
• Eğer transfer set değişimi yapılacaksa yanınızda transfer setinizi getirmeyi
unutmayınız.
• Düzenli yapılan kontroller periton diyalizinin uzun süreli olmasını ve yaşam kalitesini
arttıracağını unutmamalıyız.
Hazırlayan AD/BD/Birim(ler): ÇSH Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji Bilim Dalı