*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Güneşi kucaklamak…  (Okunma sayısı 1480 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Güneşi kucaklamak…
« : Mart 23, 2012, 04:25:39 ÖS »
Güneşi kucaklamak

Manolya Ülkesi'nin Kralı evlenme çağına gelen kızına uygun bir damat adayını nasıl bulacağını düşünüyordu son zamanlarda.Öyle biri olmalıydı ki,gözü gibi baktığı biricik kızını gerçekten sevmeli,ona hak ettiği değeri vermeliydi.
Yapacağı şeylerle de ispatlamalıydı sevgisini,hem kendisine hem de Prensese.Aklına şöyle bir fikir gelir ve bunu fermanlarla ülkenin dört bir yanına duyurur:
"Güneşi kucaklayan delikanlı kızımla evlenebilecek.Her kim ki bunu yaparsa,kızım onun olacak ve saadet içinde sarayda yaşayacaklar."
Fermanı duyan ülke delikanlılarını azim ve telaş sarar.Ne yapmalı ne etmeliydiler ki,hem güzeller güzeli Prensese,hem de sarayın lüksüne,şatafatına kavuşmalılardı.Kimileri taşları üst üste dizerek güneşe ulaşmaya,kimileri en yüksek dağın zirvesine
çıkmaya çalışır.Hali vakti yerinde olanlar uzun uzun kuleler yapar. Hatta günlerini gecelerini ağaç tepesinde geçirerek güneşin uygun bir anını kollarlar.

Aradan aylar geçer kimse bu işi beceremez,pes edip giderler birer birer.
Bir gün Kral'ın huzuruna giyim kuşamı hiç de hoş olmayan ama oldukça yakışıklı bir delikanlı gelir.Güneşi kucaklayabileceğini hem de bunu Kralın

ve kızının huzurunda yapmak istediğini söyler.Kral kabul eder delikanlının isteğini.
Güneşli bir günde sarayın bahçesinde Kral ve Prenses yan yana oturmuş,etraflarında da büyük bir kalabalık ne olup biteceğini
bekliyorlardı merakla.Prensesin içinde birşeyler kıpırdıyordu bu gence baktıkça.
-Hadi bakalım,kucakla güneşi de görelim,der Kral.
Bu sözlerin ardından olan şeye,herkesin ağzı açık kalır bir süre. Kimsenin çıtı çıkmaz,olanlara anlam veremezler bir türlü.Delikanlı hızla koşarak,muhafızları aşmış,Prenses'e sımsıkı sarılmış,bir türlü bırakmıyordur.
-Bre zındık,ne yaparsın,diye kükrer Kral,şaşkınlığını atınca.Nedir bu ahmaklığın anlamı ?
Prenses'ten muhafızlarca zorla ayrılan delikanlı,boynunu bükerek
ama sesindeki neşeyle:
-Sayın Kral'ım,siz güneşi kim kucaklarsa kızım onundur dediniz.Ben sarayın karşısındaki şu viranede otururum.Gözlerimi açtım,kızınızı gördüm.Her gün penceresine bakarım,onu gördümmü günüm aydınlanır,göremezsem kahrolur,karanlıklara boğulurum.Benim Güneşim O.Ne olursa olsun bu an bile,bana sonsuza dek yeter.Ölümüm güneşimden olsun razıyım Sayın Kralım."
Herkesin hatta Kral ve Prensesin bile gözleri dolar bu sözlere.
-40 gün 40 gece düğün yapılsın,kızımı verdim bu gence,
diye haykırır Kral.
Prenses neşeyle ellerini çırpar.Kral doğru bir seçim yapmıştır.Sevginin güneşini yakalayana kızını vermiştir.
alıntı