Hoşgeldiniz
Ziyaretçi
. Lütfen
giriş yapın
veya
kayıt olun
.
1 Saat
1 Gün
1 Hafta
1 Ay
Her zaman
Kullanıcı adınızı, şifrenizi ve aktif kalma süresini giriniz
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Biz de Varız
»
Mozaik
»
Mozaik
»
Görmeyi Hayal Ederek Görebilmek: Hayallerin Ötesinde
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Görmeyi Hayal Ederek Görebilmek: Hayallerin Ötesinde (Okunma sayısı 1510 defa)
melleseferi
öMeR
Administrator
Hero Member
İleti: 20677
SiTe YöNeTiCiSi
Görmeyi Hayal Ederek Görebilmek: Hayallerin Ötesinde
«
:
Ağustos 09, 2013, 02:18:37 ÖS »
Görmeyi Hayal Ederek Görebilmek: Hayallerin Ötesinde
Polonyalı yönetmen Andrzej Jakimowski, incelikli dili, sakin ve ölçülü anlatımına rağmen ele aldığı meselede derinleşmeyi başaramıyor. ‘Hayallerin Ötesinde’, baştan sona Mecid Mecidi’nin ‘Cennetin Rengi’ filminin gölgesinde ilerliyor.
Her film, aynı zamanda sinemanın geçmişine yapılan bir yolculuktur. Filmler, kendinden öncesini hatırlar, hatırlatır; yeniden üretir ya da tüketir. Modern bir sanat olan sinemanın kendi içindeki ‘gelenekselliği’ o kadar şaşırtıcı ki, birbiriyle hiç alakası olmayan iki yönetmenin filmini, zihninizde kıyasıya mücadeleye tutuşurken bulursunuz. Çoğu zaman da farkında olmadan biri diğerinin açıklarını ortaya döker, zemmeder. Yönetmenin ya da senaristin böyle bir muradı bulunmadığı halde böyle olduğu da vâkidir. İşte bu haftanın vizyonundan taze bir örnek var önümüzde...
Polonyalı yönetmen Andrzej Jakimowski, dördüncü filmi ‘Hayallerin Ötesinde / Imagine’de seyirciyi böyle bir ruh haline sürüklüyor. Daha film başlar başlamaz, Mecid Mecidi’nin 1999 yapımı ‘Cennetin Rengi’nin kareleri birbiri ardına zihinlere çarpıyor. Sadece iki filmin mukayesesi değil, Doğu-Batı arasındaki yaklaşım ve bakış açısı farklılıkları da meseleye dâhil oluyor.
Jakimowski’nin filmi, Portekiz’in başkenti Lizbon’da görme engelliler için hizmet veren bir okulda geçiyor. Çocukların eğitimi için İngiltere’den gelen Ian, tıpkı eğitmenlik yaptığı çocuklar gibi kördür ve ‘Ölü Ozanlar Derneği’ kıvamında, alışılmadık bir eğitim metodunu benimser. Mesela görme engellilerin vazgeçilmezi olan destek için baston kullanmayı reddeder. Seslerin kendilerini yönlendirmesi gerektiğine inanan Ian, sorunlarının dışarıdaki dünyayı hayal etmekle halledilebileceğini düşünmektedir. Sadece düşünmekle de kalmaz, bunları hayata geçirir. Baston kullanmamasına rağmen işlerini yapabilmektedir. Öyle ki, çocuklar arasında Ian’ın görme engelli olmadığına dair söylenti çıkar. Okuldaki öğrencilerden Eva, Ian ile birlikte sokaklara atılarak, daha önce ‘görmediği’ dış dünyada keşfe çıkar.
‘Hayallerin Ötesinde’, insana yaklaşımda Doğu-Batı arasındaki farklılıkları incelemek için önemli veriler sunuyor. Filmin doğuyu hatırlatan tek yönü, yönetmen Jakimowski’nin sakin anlatımı. Şimdilerde doğunun günlük ve toplumsal hayatından hızla çekilen dinginlik, Polonyalı yönetmenin filminde kendini hissettiriyor. Görme engellilerin eğitim gördüğü okulda (aynı zamanda bir araştırma enstitüsü), hayatın akışı elbette ki sesler üzerinden ilerliyor. Senaryoyu da kaleme alan Jakimowski, Batı felsefesi ve Hıristiyan teolojisinin de etkisiyle insanı, ‘kurtlar sofrasındaki kuzu’ misali, yeryüzüne atılmış, bir başına bırakılmış olarak tasvir ediyor. Haliyle, bu durumdan kurtulması için muhtaç olduğu ‘kudret’i Yaratıcı’da değil, kendinde arıyor ‘insancıklar’. Aynı konu etrafında gezinen Mecidi’nin filmiyle Jakimowski’nin filmi arasındaki en temel ayrışma burada gerçekleşiyor. Bu ayrışma, aynı zamanda Doğu-Batı ayrışmasının da esası. Her ne kadar şimdilerde bu farklılıklar Batı lehine azalsa da...
Mecid Mecidi’nin bizde ‘Cennetin Rengi’ olarak bilinen filminin asıl adı ‘Allah’ın Rengi / Reng-i Huda’. 1999 yapımı film, karanlık perdede Farsça söylenen bir dua ile açılıyor: “Ey gören fakat görünmeyen / Yalnız seni ister, yalnız seni zikrederim”. Meşhur Cibril hadisindeki ihsan şuurunu da işin içine katınca mesele daha berrak bir hal alıyor: “Allah’ı görüyormuş gibi kulluk etmek; sen onu görmesen de o seni görüyor ya.” Mecidi’nin filmine bu altyapı ile bakınca görme, görülme ve insan olma bahsinde, göremeyenlerin (körlerin) aslında nice ‘gören’den daha şuurlu, daha istidatlı olduğu idrak edilebilir. Bu anlamda, Mecidi’nin, Yaratıcı ile insan bağlantısını temel alarak insan ruhunun derinliklerine nüfuz edip, meseleyi sadece fiziki bir ‘engel’i aşmaktan öte bir alana taşıdığını görüyoruz. Jakimowski’nin ‘Hayallerin Ötesi’nde yaptığı ise nihayetinde ‘Ölü Ozanlar Derneği’nin körler versiyonu! Bununla birlikte, Polonyalı yönetmenin incelikli dilini; sakin, hassas ve ölçülü anlatımını göz ardı etmek haksızlık olur. Fakat mesele, bastonsuz yürümek değil, ‘Allah’ın Rengi’ni görebilmek!
09.08.2013 - Zaman
Kayıtlı
>>>>>>>>>>
bizdevariz.NET
<<<<<<<<<
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
Biz de Varız
»
Mozaik
»
Mozaik
»
Görmeyi Hayal Ederek Görebilmek: Hayallerin Ötesinde