Tek Kelime Bilmiyordu Kaplumbağa Konuşturdu

[melleseferi]

Tek Kelime Bilmiyordu Kaplumbağa Konuşturdu



İzmirli zihinsel engelli Ali Kalaycı, Karşıyaka'daki özel eğitim merkezinde 6 ay süren 'Kaplumbağa Terapisi' sayesinde konuşmayı başardı. Hayvanlara olan ilgisi sayesinde kaplumbağalarla arkadaşlık kuran Ali şimdi herkesle çok rahat anlaşabiliyor.
 
Zihinsel engelli 11 yaşındaki Ali Kalaycı, tedavi gördüğü Karşıyaka'daki özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde 6 ay süren Kaplumbağa Terapisi sayesinde konuşmayı başardı. İki yıl önce geldiği merkezde bir tek kelime bilmeyen çocuk, şimdi herkesle çok rahat anlaşabiliyor. Karşıyaka'daki özel eğitim merkezinin Kurucu Müdürü Demet Yılmaz, Ali'nin hayvanlara olan ilgisini görünce, merkeze hemen biri büyük üç kaplumbağa aldı. Daha önce psikolog ve özel eğitimcilerin gözetiminde oyun ve spor teknikleriyle konuşma eğitimi verilen küçük Ali, hiçbirine olumlu tepki vermedi.
 
Merkeze Ali'nin konuşma eğitimine katkı sağlaması için alınan üç kaplumbağa bir mucizeye imza attı. Zihinsel engelli çocuk, kaplumbağaları çok sevdi ve kısa zamanda onlarla arkadaş oldu. İlk gün kaplumbağları görünce 'Ayy' sesini çıkaran Ali, günden güne yeni kelimeler konuşmaya başladı. Terapinin parçası olan kaplumbağalar sayesinde "Ay, canım, gel, dur" kelimelerini öğrenen Ali Kalaycı, bir kaç ay sonra "Ay ne güzelsin" diyerek ilk cümlesini kurdu.
 
Hayvanlarla Arkadaş Oldu
 
Bilim dünyası tarafından kabul edilen hayvanlarla terapide büyük bir başarı gösteren Ali, şimdi çevresiyle çok kolay iletişime geçiyor. Ali'nin kaplumbağaların bakım ve temizliğinden sorumlu olduğunu anlatan Demet Yılmaz, "Ali'nin hayvanlar ve kaplumbağalara olan sevgisiyle verdiğimiz eğitimi pekiştirdik" derken, merkezde görevli Psikolog Tuğçe Toran, "Hayvanlarla iç içe olan engelli çocuklar, daha çabuk rehabilite oluyorlar. Ali de kaplumbağaları çok sevdi" diye konuştu.
 
Karşıyaka'nın Gümüşpala semtinde yaşayan baz istasyonu kurulum firmasında çalışan işçi Serdar ve ev hanımı Zeynep Kalaycı'nın üç çocuğundan en büyüğü Ali, zihinsel engelli olarak dünyaya geldi. Konuşamayan ve çevresi ile iletişim kuramayan zihinsel engelli çocuk, 2011 aralık ayında Demet Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'ne kaydoldu. Merkeze geldiğinde bir tek bilmeyen çocuğun konuşması için her türlü yol denendi. Hiçbir eğitim modeline tepki vermeyen çocuğun hayvanlara olan ilgisi ve sevgisini fark eden merkezin Kurucu Müdürü Demet Yılmaz, merkeze hemen üç adet kaplumbağa aldı. Küçük bir havuzda yüzen kaplumbağları görünce, "Ayy" sesi çıkaran Ali, kısa zamanda hayvanlarla kaynaştı, arkadaş oldu.
 
'Ay, Canım, Gel' Dedi
 
Ali'nin rehabilitasyon eğitiminin bir parçası artık kaplumbağalar olmuştu. Merkeze geldiği her gün ders öncesi ve sonrası kaplumbağalar ile oynayan, onlarla konuşan Ali'nin dil ve konuşma becerisi hızla gelişti. Kaplumbağlarla birlikteyken, "Ay, canım, gel, dur" kelimelerini kullanan zihinsel engelli çocuk, bir kaç ay sonra da "Ay ne güzelsin" cümlesini kurdu.
 
Demet Yılmaz ile birlikte kaplumbağalarla oynayan Ali, zaman zaman hayvanları dışarı çıkarıp merkez içinde gezdiriyordu. Bu sırada kaplumbağların beslenmesi ve havuzlarının temizlenmesi işinin sorumluluğu Ali'ye verildi. Kaplumbağa terapisinin yanı sıra dil konuşma uzmanı Kifayet Bayoğlu ve Psikolog Tuğçe Toran da eğitimlerini sürdürdü. 11 yaşına kadar tek kelime bilmeyen Ali, özel eğitimci Demet Yılmaz, merkezdeki diğer uzmanların katkıları ve sevimli arkadaşları kaplumbağalar sayesinde bir mucize imza attı. Sağlıklı bir çocuk gibi konuşan ve sohbet etmeyi başaran Ali Kalaycı, Kaplumbağa Terapisi sayesinde kendine daha çok güvenen, iletişime açık bir birey oldu. Ali çok iyi anlaştığı ve sohbet ettiği kaplumbağalara, 'Murat', 'Ayşe' ve 'Arda' isimlerini koydu.
 
'Eğitimimizi Pekiştirdik'
 
Ali'nin hayvanlarını sevdiğini anlatan Demet Yılmaz, "Her engelli çocuk hayvanları sever. Engelli çocuklar hayvanla temas kurmayı sever. Ve bu sırada verilen eğitimi daha iyi anlar ve gelişimi daha iyi olur. Biz buna hayvanla terapi diyoruz. Ali'nin hayvanlar ve kaplumbağalara olan sevgisiyle verdiğimiz eğitimi pekiştirdik. Tüm uzman arkadaşlarım ile birlikte Ali'nin eğitimi için çok uğraştık. Ali 'Kaplumbağalar acıktı mı?' diye sorduğumda 'hı hı' yanıtını verirdi. Şimdi herkes gibi konuşuyor, çevresiyle iletişime geçebiliyor" diye konuştu.
 
"Arkadaş Olup Kendi Dünyasını Yarattı"
 
Ali'nin konuşma sürecinde eğitimini sürdüren Psikolog Tuğçe Toran, "Her çocuk hayvan sever. Ali'yi kaplumbağa ile yalnız bırakıyoruz. Kaplumbağalar Ali'ye bir şey sormadığı için Ali, kendisini onların yanında çok rahat hissediyor. Belki de öğretmen olarak biz, "bu ne şeklinde sorular soruyoruz. Bu yüzden Ali kaplumbağa ile arkadaş oluyor ve onun yanındayken kendi dünyasında yaşıyor. Ali kaplumbağlar ile arkadaş oldu. Ali ile çalışırken, Ali bana, "Kaplumbağa benim arkadaşım. Kaplumbağa'nın evini çizelim" diyor. Her derste bir kaplumbağa ismi geçer" dedi. Kaplumbağa'nın yarı sıra kuş, kedi, köpek, balık gibi hayvanların da terapide kullanılabileceğini belirten Toran, şu bilgileri verdi:
 
"Hayvanlarla iç içe olan engelli çocuklar, daha çabuk rehabilite oluyorlar. Ali kaplumbağalara sevdi. Saldırgan çocuklarda da hayvanla terapi yapılabilir. Eve bir balık ya da kuş alabiliriz. Engelli veya saldırgan çocuklar balığa yemini verir. Ve bir birey olduğunun farkına varır. Çocuğa bir sorumluluk da kazandırır."
 
 
29.06.2013 - Yeni Asır