Türk profesörden müthiş buluş
ŞİŞMANLIK genini bularak dünya çapında üne kavuşan Harvard Üniversitesi Prof.Dr. Gökhan S. Hotamışlıgil, bilimsel çalışmalarında, uluslararası önem taşıyan yeni bir başarıya daha imza attı.
Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü Başkanı Prof.Dr. Gökhan S. Hotamışlıgil ve ekibi, karaciğerde yağ sentezini baskılayarak karaciğer yağlanmasını önleyen, kas dokusunda ise insuline benzer bir etki göstererek kas dokusuna glikoz girişini hızlandıran yeni bir hormonun varlığını ortaya çıkardı. Hotamışlıgil'in son bilimsel çalışması, dünyanın en önde gelen bilimsel dergilerinden biri olan ‘Cell’de yayınlandı.
YENİ HORMONUN KEŞFİ
Yağ dokusundan salınan yeni bir hormon ortaya çıkardıklarını belirten Türk bilimadamı Hotamışlıgil, yeni keşfedilen hormonun bir protein değil ‘yağ molekülü’ olmasının bu çalışmanın en belirgin özelliğini oluşturduğunu söyledi. Hotamışlıgil, “Bu yağ tabiatında olan ilk hormon ve biz bu kategorideki moleküllere ‘lipokin’ adını verdik. Böyle bir aktiviteyi ortaya çıkarabilmek için bu çalışmada ‘lipidomics’ dediğimiz yeni bir teknoloji platformundan yararlandık. Kısaca, genlere bakıp ‘genomics’, proteinlere bakıp ‘proteomics’ teknolojisinin kullanılmasına eş değer olan bir platformu yağlara uyguladık ve 500 değişik yağ molekülünü yüksek çözünürlüklü bir teknik ile ortaya çıkarıp, değişik dokularda, şişmanlık ve diyabet gibi hastalıklar sırasındaki değişikliklerini saptadık. Daha sonrada bu hormonu saflaştırıp vücut içerisindeki etkilerini ve metabolizmayı düzenleyici rolünü gösterdik. Bu da böyle bir teknolojinin basaryla uygulandığı ve fonksiyonel bir yağ molekülünün ortaya çıkarıldığı ilk çalışma” dedi.
BİYOMEDİKAL BİLİMDE BİR KLASİK
Yeni bulguların, bilimsel alanda kendilerini birçok açıdan heyecanlandırdığını belirten Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, “Hem ilk kez yepyeni bir konsept ortaya koyduğu için, hem bunun akabinde bu tur moleküllerin başka aktivitelerini ve hastalıklarla ilgili rollerini aydınlatmak için yeni bir saha açacağı için, hem de böyle tabi kaynaklardan gelen bir hormonun uygulamaya yönelik fırsatlar yaratacağı için, bunun biyomedikal bilimlerde bir klasik olacağını düşünüyorum” diye konuştu
alıntı