Biz de Varız

HIKAYELER => HIKAYELER => Konuyu başlatan: melleseferi - Temmuz 16, 2012, 07:16:24 ÖS

Başlık: ÖLÜM TEK BİR HECE; SENLİ BİR HAYAT KAÇ CÜMLE EDER PEKİ
Gönderen: melleseferi - Temmuz 16, 2012, 07:16:24 ÖS
(http://www.everekli38.net/wp-content/uploads/2012/05/248676_10150200533109381_582279380_6762246_7212487_n.jpg) (http://www.melleseferi.com/)

ÖLÜM TEK BİR HECE; SENLİ BİR HAYAT KAÇ CÜMLE EDER PEKİ “
 
Bu gece bir başka üşümekte gözlerim…

Ellerim Ankara kadar soğuk nedense..

Gözlerimde sonbahar telaşı.

Sanki yoksun..

Sanki seni ölüme gelin etmişim gibi suskun duvarlar.

Mıh gibi çakılı gözlerim boşluğa.

Sanki yüreğim yok yerinde..

Sanki damarlarımdan çekilmiş tüm hayat emarelerim.

Neden bu kadar üşümekteyim ey kalbim neden ?

Oysa seni tanıyalı, oysa seni yaşayalı birkaç seneyi geçmedi ki.

Nasıl bu kadar içimdesin, nasıl bu kadar ben kadar yakın olabilirsin bana ?

Ey kalbim, cevap versene.

Sen ki her satırı kitap olan adamsın.

Sana el gibi duran Ankara gibi sus emi.

Gerçi susma sırası bu sefer sende.

Konuşan, seni sana anlatan ben olacağım.

Bak soyundum hüzünlerimi.

Dudakların kadar çıplak yüreğim.

Kapamaya çalışma cümlelerimi.

Susturmaya yeltenme.

Bu gece kusacağım içimdeki tüm hasretlikleri.

Bu gece senin omuzlarında uyumak yok ya kalbim,

tüm suskunlukları sökeceğim köklerinde.

Harf harf kanayacağım gözyaşlarımın ayak ucunda.

Utanmayacağım ıslaklığımdan.

Asacağım yalnızlığımı, bu gece sana koşacağım..

Sakın beni durdurmaya kalkma.

Bir kere yakmışken tüm gemileri, seni koca başkente yar etmem.

Anlıyor musun beni ey kalbim ?

Seni sisli ve bir o kadar soğuk Ankara’ ya emanet edemem.

Ey kalbim,

Ben ki yıllarca hüzne yataklık ettim yüreğimin iç kesitlerinde.

Yüzümde bir hayat gülümserken, içimdeki fırtınalarla savaştım.

Tetiğin soğukluğuna inat dayadım dudaklarımı hayata.

Tekil bir yalnızlığın içinde çoğunluğumu kaybettim.

Kendi içimde azınlık kaldım ama asla yüreğimin en dibindeki umuda hançer çekmedim.

Kendimi öldürmekte itham edildim imanı sadece iki dudak arasında sanan sofralarda.

Yüreğimin vurduğu gölgelere bakılıp kaç kez yalnızlık hükmü giydirildi bu yüreğe.

Kaç kez soyadımın gölgesine vuruldu çıplaklığım..

İzole edildim tüm sıfatlarımdan.

Hani ilk zamanlarda sırtın okşanır, ilgi alaka eksik olmaz ya hani..

Ben ki bindiğim banliyönün son vagonunda kendime içime terk edildim.

İç çekişmelerimin nüksettiği kaslarımın güçsüzlüğüne inat

biletsiz bırakıldım iki kişilik zannettiğim hayat safında.

oysa hayata saf tutan da bendim, hayata umudu giydiren de..

Tek kişilikken bile tüm role koşan bendim.

Ama pes etmedim.

Hiçbir zaman sırtımı dönmedim kendime.

Gün geldi gölgemi bile aydınlatmaktan yoksun ışıkta büyüttüm filizlerimi.

Gün geldi muktedir olamadığım fırtınalarda yürüdüm ağlaya ağlaya.

Ama asla yüzümü ölüme geçirmedim.

Hani hep kendine ” yarım cümlelik adam ” derdin ya..

Bırak bu süslü sıfatları.

Kalk uzandığın ölüm yatağından..

Kalk diyorum sana.

Ankara’nın soğuğunda buz keser ellerini.

Doğrul yerinden.

Sadece dualarımla uğurlayabildiğim seni sağ- salim istiyorum.

Neden bu kadar ölmeye heveslisin sen ey kalbim ?

Niyetin Cennette kavuşmaksa,

nerde kaldı ” gözlerinde Cenneti taşıyan kadın ” sözlerin ?

Hani nerde ey kalbim…

İsmail SARIGENE