Biz de Varız
Kahve Bahane Sohbet şahane => LAF LAFI ACIYOR Muhabbetsiz kalmayalım.. => Konuyu başlatan: melleseferi - Mart 27, 2012, 01:57:21 ÖS
-
POZİTİF DÜŞÜNÜN
"Pozitif düşünün,
Çünkü düşünceleriniz sözleriniz olur.
Sözleriniz pozitif olsun,
Çünkü sözleriniz davranışlarınız olur.
Davranışlarınız pozitif olsun,
Çünkü davranışlarınız alışkanlıklarınız olur. Alışkanlıklarınız pozitif olsun,Çünkü alışkanlıklarınız değerleriniz olur.
Değerleriniz pozitif olsun,Çünkü değerleriniz kaderiniz olur." Düşüncenin insan hareketlerini nasıl etkilediğini anlatan güzel bir söz..
Pozitif insan olmanın, insanın karakter ve ruh dünyası ile yakın ilgisi vardır.
İnsanın pozitif ya negatif olmasında, karakterini oluşturan unsurların, zihin ve gönül dünyasını besleyen eğitim ve terbiye gibi faktörlerin de önemli rolü vardır.
Pozitif insan olmak her babayiğidin harcı değildir.
İçinde fırtınalar kopan, kendiyle barışık olmayan, sürekli öküz altında buzağı arayan, hayata kapkara gözlük camlarıyla bakan bir insanın pozitif olması oldukça zordur.
Pozitif insan olmayı beceremeyen negatif insan, kimseye güvenle bakamaz, yaklaşamaz. Tabii bu kendisini de güvenilmez yapar. Sû-i zan onun dışa açılan penceresinin süzgecidir. Yani önyargılıdır. Herkes onun nazarında potansiyel sahtekârdır. " Babana bile güvenmeyeceksin" der.
Sû-i zan, yani peşin fikirlilik ve önyargı, dinen yasaklanmıştır. Bu yasağa uymak, karışımızdaki kişinin hukukunu korumaya dönük olabileceği gibi, iç dünyamızda oluşacak kirliliğe de engel olacaktır. Sû-i zan edilen kişiye karşı olumlu düşünce geliştirmek de zor olacaktır.
Hisler her zaman insanı gerçeğe ulaştırmaz. Bir insanın suçluluğu sabit olana kadar, herkes masumdur. Bir yamukluğunu görmediğimiz sürece herkes iyi insandır. Kişinin şu ırktan, şu yöreden, bu şehirden, şu kabileden bu mahalleden olmasının iyi ya da kötü insan olabileceği gibi şabloncu ve toptancı yaklaşımlar doğru yaklaşım değildir. İnsanı sû-i zanna götürür.
Bir insanın gözlük renginin pembe ya da siyah olması onun iç dünyası ile yakın ilgisi vardır. Büyük zatlardan birisi der ki: " Güzel düşünen, güzel görür .. Güzel gören, hayattan lezzet alır .."
Çatık kaşları, asık suratı ile karşısındakine negatif enerji veren insanlarla bir arada yaşamak zulüm gibi gelir insana.
Güzel söz söylemeyi ve insanlara güler yüzle davranmayı dinimiz sadaka vermek gibi sevap saymıştır.
İnançlı insan iyimserdir, ümitlidir, kadere inanır. Kadere inanan da kederden emin olur. Kederden uzak olan insanın yüzünde tatlı bir tebessüm vardır.
İyimser olmak saflık ve her an kandırılmaya, aldatılmaya müsait insan demek değildir.
Mümin, diğer insanlara karşı önyargılı değildir ama tedbirlidir. Isırıldığı bir delikten ikinci kez ısırılmayacak kadar da uyanıktır.
Sözlerimi merhum Mehmet Akif'ir bir mısraı ile bitirmek istiyorum:
"Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir, belki, fakat çekmeye gelmez boyunum.
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım."
Gandhi diyor ki alıntı