Biz de Varız
ENGELLİ HABERLERİ => ENGELLİ HABERLERİ => Konuyu başlatan: melleseferi - Mart 05, 2010, 02:49:03 ÖS
-
(http://img199.imageshack.us/img199/5954/65560826.jpg) (http://img199.imageshack.us/i/65560826.jpg/)
Televizyonlardaki kadın programları iyice zıvanadan çıktı.
Sevgili okuyucularım, durum gerçekten çok vahim.
Her türlü kepazelik yaşanıyor.
Dram dolu hikâyeler, oluk gibi akan gözyaşı birçok kanalda!
Bizler de koyun gibi izliyoruz, izledikçe de çakılı kalıyoruz bol acılı hayatlara.
Yaşam çarkında sıkışmış kalmış insanları seyredip zevk alıyoruz.
Kendi halimize bakıp, sonra da bizden daha kötüleri de varmış deyip seviniyoruz.
Dertlerimizi, sıkıntılarımızı, tasalarımızı o süre boyunca unutuyoruz.
Çok bencilce ama öyle...
XXXXXXX
İzlenme oranları yükseldikçe bu tarz programların benzerleri çoğalıyor, akıbeti de uzun süreli oluyor.
Son durum şu; programcılar, engelli kardeşlerimize taktılar.
Üzülerek söylüyorum, engellileri de artık reyting uğruna kullanıyorlar.
Gözü görmeyen, yürüyemeyen, sağır, dilsiz ne kadar vatandaş varsa stüdyolarına konuk ediyorlar.
Önce dertlerini dinliyor, sözde mücadelelerini ekrana yansıtıyorlar.
Şaka gibi; fonda damardan bir müzik çalıyor.
Tuzak sorularıyla önce içlendiriyor, sonra isyan ettiriyor ve ağlatıyorlar.
Utanmadan engellilerin üzerinden para kazanıp, rant sağlıyorlar.
İman, Allah korkusu falan hak getire!
Gözlerini yeşil banknotlar bürümüş, işledikleri büyük günahın farkında bile değiller.
XXXXXXXX
Adana'da yaşayan, doğuştan 'Cam kemik hastası' olan, 97 santim boyunda Zekeriya Ünal'ın ibretlik bir yaşam hikâyesi var.
Engelli olmasına rağmen hayata sıkı sıkıya bağlı, her aldığı nefes için Allah'a şükür ediyor.
Kırılgan bir kemik yapısına sahip olduğu için akranları gibi okula gidememiş.
Ancak, özel ders alarak öğrenimini tamamlamış.
Tekerlekli sandalyesine mahkûm yaşıyor fakat müthiş mücadeleci.
Ünal, şimdi bir internet sitesinde editörlük ve köşe yazarlığı yapıyor.
Esra Ceyhan işte bu 'Cam Adam'ın canını fena yakmış.
Zekeriya kardeşimizin ağzından Esra Ceyhan Hanımefendi'yle yaşadıkları:
"Bu yazıyı kaleme alırken kendimi son derece aldatılmış, unutulmuş, bir kâğıt gibi buruşturulup bir kenara atılmış hissediyorum.
Her şey Anadolu Ajansı'nın benimle, hayattaki pozitif duruşumla ilgili röportaj yapmasıyla başladı.
Bu röportaj internetteki birçok haber sitesinde yayınlandı.
Hayatım normal akışında devam ederken Esra Ceyhan programından Gül Hanım aradı. Beni uçakla İstanbul'a getirterek canlı yayına çıkarmak istediklerini söylediler. Hatta Esra Ceyhan Hanım'ın bizzat benimle ilgilendiğini de belirtmeden edemedi. Bu konuyu düşünmek için kendisinden süre istememe rağmen defalarca aradılar. Sonunda tekliflerini kabul ettim. Büyük bir heyecanla hazırlıklara başladım. Ne de olsa ilk defa ulusal bir kanalda canlı yayına davet ediliyordum. Mutlulukla havaalanına doğru yola çıktım, annemin cebi çaldı. Arayan Gül Hanım'dı. Canlı yayında benimle ilgili bir aksaklık çıktığını, uçağa binmememizi söyledi. Büyük bir hayal kırıklığı ve hüsrana uğramış bir vaziyette evime döndüm.
Gül Hanım'ın ifadesine göre, programın reyting kaygısı, kart borcu yüzünden çocuğunu kesmek isteyen adam haberini, engelli ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir gazeteci gencin haberine tercih etmişti.
Hiçbir ulusal kanal, hiçbir televizyon programı, hiçbir televizyoncu beni bir kâğıt parçası gibi buruşturup bir kenara atamaz."
XXXXXXXX
Bilmem başka bir şey dememe gerek var mı?
Kaynak: Bugün