Biz de Varız

Mozaik => Mozaik => Konuyu başlatan: melleseferi - Aralık 23, 2013, 03:32:07 ÖÖ

Başlık: Karanlıkta Diyalog Sergisinde Görme Engelli Olmak
Gönderen: melleseferi - Aralık 23, 2013, 03:32:07 ÖÖ
Karanlıkta Diyalog Sergisinde Görme Engelli Olmak

(http://yasadikca.com/Client/Image/Upload/Article/karanlikta-diyalog(2).gif)

Hakan Elbir ve Kerem Okumuş’un Türkiye’ye getirdiği Karanlıkta Diyalog (Dialogue in the Dark) sergisinde görme duyguları olmadan İstanbul yeniden keşfediliyor. Vapurla Üsküdar’dan Beşiktaş’a geçen katılımcılar, Boğaziçi Köprüsü’nü görmüyor, atılan simitleri kapan martıların sesini işitiyor. Simit arabalarını, halatları ise dokunarak tanıyor.
 
Sokakta yürürken bedensel engelli biriyle karşılaştığımda üzülürüm. Otobüse bir görme engelli bindiğinde hayatın onlar için ne kadar zor olduğunu düşünürüm birkaç saniye de olsa. Arkadaşlarla konuşmalarımızda “Empati yapalım ve kendimizi o insanların yerine koyalım.” demişliğim de çok vardır hani. Ne var ki lafla peynir gemisi yürümüyor. Empati yaptım deyince kör olmuyor insan mesela. Ama ben önceki gün 1 saatliğine gözlerimi kaybettim; o saate kadar gördüğüm tüm renkler bir anda zifiri karanlığa dönüştü. İncecik bir ışık huzmesi dahi görmedi gözlerim. Eşyaları dokunarak tanımaya, yolumu bastonla bulmaya çalıştım. Vapurla Üsküdar’dan Beşiktaş’a geçtim ama Kızkulesi’ni ve Boğaz Köprüsü’nü göremedim. Yolcuların attığı simidi yakalamaya çalışan martıların sesini işitmekle yetindim… Geçici bir körlük yaşadığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ben dün, bugüne kadar 38 ülkede 7 milyondan fazla kişinin ziyaret ettiği Türkiye’de ise ilk kez Gayrettepe Metrosu’nda açılan ‘Karanlıkta Diyalog’ (Dialogue in the Dark) sergisini ziyaret ettim. 1 saatin sonunda yeniden ışığa kavuştuğumda ise gördüğüm her şeyin daha aydınlık olduğunu fark ettim. Sahip olduklarım için Allah’a şükrettim ve görme engellilerin gerçekten özel insanlar olduğunu anladım. Projede 12 yıldır eğitmenlik yapan görme engelli Daniela Dimitrova, Türkiye’de eğitim verdiği görme engellilerden onu motive eden bir de sır öğrenmiş: “Türklerde bir inanış varmış. Kim bir köre 40 adım attırırsa cennetlik oluyormuş. Siz bu projede yüzlerce adım atacaksınız.”
 
Sergi için Gayrettepe İstasyonu’na zifiri karanlık bir İstanbul kurulmuş. Katılanlar, 8 kişilik gruplar halinde bir görme engelli rehber eşliğinde İstanbul turuna çıkıyor. İstanbul’u görme duyularını kullanmadan yeniden keşfediyor. Parklarını, bahçelerini, kafelerini, sokaklarını, vapurlarını, Taksim’deki tarihi tramvayı, havalimanlarını, hatta o dayanılmaz trafiğini bile… Ben bu turun kısa bir bölümüne dahil oldum. İlk dakikalar ekipteki herkes çok endişeliydi. Karanlıkta yeni tanıştığımız insanlarla bir maceraya girişecek, diyalog kurmaya çalışacaktık. ‘Düşmeden yürüyebilecek miyiz? Oturacağımız sandalyeyi bulabilecek miyiz?’ soruları kafamızda uçuşuyordu. Bu gezintide gözümüz olacak sopaları elimize alıp zifiri karanlığa girdiğimizde iyiden iyiye görme engelli olmuştuk. Şoku atlattıktan sonra birbirimizle iletişime başladık, sesimizle arkadakilere rehberlik ettik. Aramızdan doğal liderler çıktı, yol göstermeye, tarife başladılar. Kimimiz sessiz kaldı, kimimiz yardım bekledi. Görme engelli rehberimizin sesiydi tek yol göstericimiz, bir de duvarlar. İskeleye yanaşmış bir gemiye bindik. Denizin dalga sesini duyup, yüzümüze çarpan serin rüzgârı hissettik. Simit arabalarını dokunarak tanıdık, can simitlerine, halatlara dokunduk. Acemiliğimiz gittikçe azaldı, rehbere ihtiyaç duymaksızın yolumuzu bulur olduk. Kafeye geldiğimizde ise ben artık bir görme engelli kadar rahattım. Sıcak bir bardak çayı tek başıma alıp, masama oturacak kadar.
 
Dilek Sabancı da Sergiye Katılanlardan
 
Projenin fikir babası Alman Andreas Heinecke, Almanya’da bir radyo istasyonunda çalışırken, patronu bir görme engelli gazeteciye eğitim vermesini ister. Ama o nasıl davranacağını, neleri yapıp neleri yapmayacağını bile bilmiyordur. Bir şeyler yapmaya karar verir ve 1988 yılında küçük bir garajda iki görme engelliyle birlikte projeye başlarlar. Kısa sürede milyonlarca ziyaretçiye ulaşan sergi 15 ülkede kalıcı hale gelir ve ‘Diyalog Müzesi’ne dönüşür. İş dünyasına yönelik workshoplar düzenlediklerini dile getiren Heinecke, “Türkiye’den Dilek Sabancı ve Vuslat Doğan Sabancı bunlara katıldı.” diyor.
 
22.12.2013 - Zaman


Anahtar Kelimeler : TÜRKİYE OMURİLİK FELÇLİLERİ DERNEĞİ – Görele Şubesi  HAYRULLAH KOÇ PARKI GÖRELE GİRESUN