*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Engelli Gençler Sosyal Dışlanma ve İnternet  (Okunma sayısı 2486 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20661
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Engelli Gençler Sosyal Dışlanma ve İnternet
« : Mart 20, 2015, 07:47:42 ÖS »
Engelli Gençler Sosyal Dışlanma ve İnternet



Yrd. Doç. Dr. Esra Köten ve Yrd. Doç. Dr. Barış Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteğiyle Türkiye çapında 408 bedensel engelli gençle anket, 8 ilde 31 gençle yüz yüze görüşme yapılarak gerçekleştirilen bu çalışma bedensel engelli gençlerin yaşadıkları sosyal dışlanma olgusu ile internet kullanım alışkanlıkları arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Bu çalışma Türkiye’deki 14-29 yaş arası bedensel engelli gençlerin toplumla bütünleşme sorunlarını ve internet teknolojilerine bağlı kalarak oluşturulacak sosyal politikaların bu sorunu çözmeyeceğini, aksine sosyal dışlanmayı farklı formlarda yeniden üreteceğini ve daha da ağırlaştıracağını ortaya koymaktadır. Engelsiz bireylerin standart olarak “normal” kabul edildiği ve onlara göre tasarlanan toplumsal düzen değişmedikçe sanal ortamın engelli gençlerin sosyal sermayelerinin zenginleşmesi ve gelişmesine dikkate değer bir katkısının olmadığı görülmüştür.

Bedensel engelli gençlerin eğitim düzeyi düştükçe sosyal hayatın her alanında dışlanmalarının yükseldiği görülmektedir. Bu durumda eğitim seviyesinin yükseltilmesi için sosyal politikalar üretilmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Gençlerin ulaşım araçlarını kullanamamaları, okulda karşılaştıkları çevresel ve sosyal sorunlar nedeniyle açık öğretim, sosyal dahil etme için bir alternatif gibi görülebilir. Ancak araştırma verileri açık öğretime devam eden bedensel engelli gençlerin örgün eğitim alan akranlarına kıyasla toplumsal hayattın her alanında daha fazla dışlandıklarını ve bu sosyal dışlanma sonucu daha çok internet kullandıklarını göstermektedir. Örneğin “dışarıdaki etkinliklere katılamadığım için internette zaman geçiriyorum” ifadesine açık öğretim fakültesi (%60) ve açık lise öğrencileri (%65) kendileriyle denk düzeydeki örgün öğretime devam eden lise (%46,2) ve üniversite öğrencilerinden (%8,3) daha yüksek oranlarda katılmışlardır. Bu sonuç açık öğretimin sosyal hayata ve dışarıdaki etkinliklere katılımı desteklemediğini göstermektedir.

Bir günde ev dışında geçirilen süre ile eğitim düzeyi arasındaki ilişki incelendiğinde de benzer biçimde açık öğretim öğrencilerinin örgün eğitime devam edenlere göre dezavantajlı bir konumda oldukları görülmektedir. Örgün eğitime devam eden lise öğrencilerinin %61,6’sı bir günün 6 saat ve daha fazlasını ev dışında geçirirken, açık öğretim lisesine devam edenler içinde bu oran %10’dur. Benzer biçimde üniversite öğrencilerinin %75’i bir günün 6 saat ve daha fazlasını evden uzakta geçirirken, açık öğretim fakültesinde öğrenci olanlarda bu oran yalnızca %40’tır. Bu iki farklı eğitim sisteminde yer alan öğrencilerin evden çıkma sıklıkları arasında da örgün eğitimde yer alanlar lehine anlamlı farklılıklar olduğu dikkat çekmektedir. Bu durumda evden daha az sıklıkla çıkan açık öğretim öğrencilerinin internette örgün öğretimdeki denklerinden daha fazla vakit geçirdikleri görülmektedir.

İnternette, özellikle sanal sosyal ağlarda geçirilen sürenin uzun olmasının sosyalleşme deneyimlerine dikkate değer bir katkısı olmadığı görülmektedir. Örgün öğretimde okuyanların Facebook gibi sosyal ağlarda arkadaşlık listelerinde bulunan aile dışındaki arkadaşlarla yüz yüze görüşme puanlarının, açık öğretimde okuyan denklerine göre daha fazla olduğu dikkat çekmektedir.

Açık öğretim öğrencilerinin internet kullanma amaçları da örgün eğitim alan akranlarına göre farklılık göstermektedir. Örneğin eğitim düzeyi yükseldikçe internet üzerinde haber siteleri ve gazete okuma sıklığında genel olarak oransal bir artışın olduğu dikkat çekmektedir. Ancak açık lise ve açık öğretim fakültesi öğrencilerinin, bulundukları eğitim seviyesine göre kendilerine denk olan örgün öğretim öğrencilerinden daha az sıklıkla günlük gazeteleri ve haber sitelerini okudukları görülmektedir. Benzer biçimde genel olarak eğitim düzeyi yüksek olanların ve örgün eğitimin içinde yer alanların interneti diğer eğitim düzeylerindekilere kıyasla daha sıklıkla bilgi aramak için kullandıkları görülmektedir. Bu durum açık öğretim sisteminde yer alan, yani evden daha az çıkan ve sosyal hayata daha az karışan engelli gençlerin, toplumsal olaylara ve bilgiye örgün eğitim öğrencilerine kıyasla daha az ilgi duyduklarını göstermektedir. Buna karşılık örgün öğretimin içinde yer alan ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerinin genel olarak interneti eğlence amacıyla diğer gruplara oranla daha az sıklıkla kullandığı dikkat çekmektedir.

Bütün bu veriler eğitim düzeyini yükseltmek ve sosyal dışlanmayı azaltmak için engelli gençleri açık öğretime ya da internet aracılığıyla sürdürülen bir eğitime veya işe yönlendirmenin dışlanmayı azaltıcı bir etkisi olmadığını göstermektedir. Çözüm öncelikle engelli gençlerin okula ve diğer sosyal çevrelere girmelerini engelleyen kent biçiminin ve yapısal koşulların yeniden düzenlenmesinden geçmektedir.

09.03.2015 - egitimtercihi.com