*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: HZ.ÂDEM (A.S)  (Okunma sayısı 1737 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
HZ.ÂDEM (A.S)
« : Ağustos 03, 2012, 04:24:11 ÖS »
HZ.ÂDEM  (A.S)

Senin    Rabbin   demişti, bir  vakit  meleklere;
‘’Bir  halife  yaratıp, hakim  kılam  her  yere’’(Casiye,13)  (Fatır ,39)
 
Dediler  ki   melekler,’’kan   dökecek  birini,
Yaratacakmısın  sen?  Kırarlar  birbirini.(Bakara, 30
 
Oysa  biz  seni  över,tesbih , takdis  ederiz’’
‘’Asıl   halifeliğe  lâyık  olan  bizleriz.’’(Bakara,30)
 
Rabbin  o  melekleri,  derhal   ikaz   eyledi;
‘’Benim  bildiğimi  siz   bilemezsiniz’’ dedi.(Bakara, 30)
 
Cenab-ı  Allah  ona,   üflemeden   ruhundan;
Yaratmıştı  Adem’i  kuru   temiz   çamurdan.(Hicr, 26)
 
Cennette  uzun   zaman,  kaldı   cansız   vücudu.
Secde   emrinden   önce,  İblis  dolaşıyordu.(İnsan,1)
 
Ve  gördü  ki  içi  boş,  inceledi   yakından,
Anladı  mâlik  olmaz,  kendine   bu   bakımdan.(Seçme Hadisler,s. 127)
 
Emir   vermişti   Rabbin,  önceden   meleklere,
“Üfleyince   ruhumdan,   ediniz  secde” diye.(Sad,  71-72)
 
Vakit   gelince   Allah,  üfledi  de  ruhundan,
En  güzel   suret  oldu,  bakılmazdı  nurundan.(Tin, 4)
 
Bütün   melekler  hemen,  secde  ettiler  tümden.(Sad, 73)
Yalnız   etmedi   İblis,  lanetlendi   bu  yüzden.(Hicr,27-28-29-30-31)
 
Verdi  Adem’e , ilmi  allâme  oldu  birden.
İsimlerin  hepsini  ,  öğrenmişti   aniden.(Bakara,  31)
 
Hakk  dedi   meleklere,  “doğruysanız  eğer  siz;
Onların  adlarını   bana  haber  veriniz.”(Bakara,  31)
 
Dediler  ki  melekler,  “sen  yücesin  her  şeyden.
Bildirdiğinden   başka  biz   bilmeyiz   katiyyen.”(Bakara, 32)
 
Dedi  Rabbin  “ey  Adem! Onların   tüm  ismini,
Bunlara   sen   haber  ver .  eksik  etme   birini .” (Bakara, 33)
 
Onların   tüm  ismini,  haber  verdi  bunlara.
Gerçek  Adem’i  artık,  tanıtmıştı   onlara.(Bakara,  33)
 
Rabbin  dedi   “ ey  İblis!  Secde  etmedin  neden?
İki  elimle  onu,  yaratmıştım  önceden.(Sad, 75)
 
Yücelerdenmi   mi  oldun,  gururlandın   mı   nedir”?
İblis  dedi  “Ben  ondan,  hayırlıyım  öyledir.(Sad,  75)
 
Beni  ateş   onuysa,  yaratmıştın  çamurdan.”(Sad,  76)
Allah  dedi  “çık  oradan,  taşlanmış  olaraktan.(Sad,  77)
 
Ve  şüphesiz   la’ netim,  daima   üstündedir.
Ceza   gününe  kadar,  bu  değişmez   böyledir.”(Sad, 78)
 
Dedi İblis “ey  Rabbim, diriliş  gününe  dek,
Bana  mühlet  ver  nolur, kabul  olsun  bu  dilek.(Sad,79)
 
Benden  üstün  kıldığın,  kimdir  haber  ver  bana,(İsra,62)
Eğer  mühlet  verirsen,  and  ederim  ki  sana;
 
Onun  neslini  tümden,  kendime  bend  ederim;
İhlasa  erdirilmiş  olan, müstesna  derim.”(İsra,62)
 
Rabbin  kabul  eyledi,  şöyle  söyledi ona;
“Mâlum  bir  vakte  kadar,  mühlet verildi sana.(Sad,80-81)
 
Gücünün  yettiğini,  artık  yerinden  oynat.(İsra,64)
Piyaden,  süvarile,yaygaraları  kopart.
 
Ortak  ol  hem  onların,  evlat  ve  mallarına,
Vaidlerde  bulun  da,  aldat  yalanlarınla.(İsra,64)
 
Hepinizin  cezası,  cehennemdir  muhakkak.(İsra,63)
Benim  gerçek  kullarım,  korunmuşlardır  mutlak.”(İsra,65)
 
Âdem’se  cennetteydi, yalnızdı  eşi  yok.
Havva’yı  var  etti  H ak,  onu  sevmişti  pek  çok.
 
Çünkü  kendi  canıydı,  kaburga  çubuğundan.(Zümer,6)(Buhâri, Müslim, Tirmizi)
Yaratılan  eşini  çok  seviyordu  bundan.
 
Havva  ise  aslını,  Adem’i  çok  sevmişti,
Bütün  sevgilerini,  tüm Adem’e  vermişti.
 
Allah  buyurdu  ona ;Ey  Adem! Sen  ve  eşin;
Kalmak  için  cennette, beraberce  yerleşin!(Araf,19)
 
İstediğiniz  yerden,  yemek  için  alınız!
Şu  yasak  ağacaysa,  sakın  dokunmayınız!(Araf,19)
 
İbni  Abbas’dan  naklen,  bir  yılan  hadisesi,
Bu  haber  doğru  ise,  şöyledir  neticesi;
 
Yılan  Cennette  bekçi,  özel  görevi  vardı;
Secde  emrinden  önce,  İblisi  çok  sayardı.(Tarihi  Taberi  terc. C.1 sh. 75)
 
Dört  ayaklı  ve  gayet , güzelce  bir  yaratık;
İblis  ise  cennete,  giremiyordu  artık.(Tarihi  Taberi  terc.  C.1  sh. 75)
 
Yalnız  yılandan  haber,  sorardı  zaman  zaman,
Yeselerdi  yasaktan,  çıksalardı  oradan.(Tarihi  Taberi  terc. C.1  sh.75)
 
Yine  birgün  yalvardı, yılan  açtı  ağzını;
İblis  girdi  içine,  görmedi  kimse  onu.(Tarihi  Taberi  terc C.1  sh.75)
 
Cennete  girdi  İblis,  tâ  yanlarına  vardı;
Onlarsa  köşklerinde,  hoş  oturuyorlardı.(Tarihi  Taberi  terc. C.1 sh.75)
 
Emiri  unutturdu, vesvese  verdi  şeytan;
Yerseniz  şu  ağaçtan,hiç  çıkmazsınız  buradan.(A’raf,20)
 
Ya  melek  olursunuz,  ikiniz  de  ebedi;
Reddetti  onu  Âdem, katiyyen   yemem  dedi.(Tarihi  Taberi  terc. C.1 shf.75)
 
Şeytan  döndü  Havva’ya,  nice  nice  yeminden;
Sonra  aldattı  onu,  ve  yedirdi  meyveden.(A’raf,22)
 
Bu  defa  Havva  onu,Âdem’e  uzatarak;
“Ye”  dedi,  o  meyveden,  yasağı  unutarak.
 
Ve  dedi “ ben  de yedim,  hiç  bir şey  değişmedi.”(Tarih-i Taberi  terc. C.1.s.76)
Bunu  görünce  Adem, inandı  hemen  yedi.
 
Evet  zarar  vermedi, meyve  Havaya  ancak;
Sözü  Adem  vermişti, kim  derdi  unutacak.
 
Allah  Adem’den  sözü,  almıştı  daha  önce,
Bu  sözünden  dolayı,  soyuldular  yeyince.
 
Allah  adına  yemin  edince  İblis  Şeytan;
Onların  kalplerine  hemen  gelmişti  inan.(A’raf,21)
 
Aldanarak  yeyince  her  ikisi  de  birden;(A’raf,22)
Gizli,  mahrem  yerleri, açılmıştı  âniden.
 
Soyuldu  üstlerinden,  cennet  elbiseleri,
Haya  ve  hicabından,  utanarak  her  biri;(A’raf,22)
 
Cennet  yapraklarını,  yamayıp  örtündüler;(A’raf,22)
“Ya  Rabbi  nefsimize,  zulüm  ettik”  dediler.(A’raf,23)
 
“Demedim  mi  size  ben,  hepsi  serbest,  şu  yasak!
İblis’e  gelince  o,  size  düşmandır  mutlak.(A’raf,22)
 
Şimdi  birbirinize  düşmanlar  olarak  siz;
Artık  yaşamak  üzere,  yeryüzüne  ininiz!(A’raf,24)
 
Orada  ölürsünüz  ve  çıkarsınız  ordan.(A’raf,25)
Dirileceğiniz  gün,  yarılınca  topraktan.(İnşikak,3-4-5)
 
Size  örtünmek  için,  süslenmek   için  giysi;
İndirdik  takva  ise,  bunların  en  iyisi.”(A’raf,26)
 
Hindistan’da,  Serendib  dağına  indi  Âdem.
Havva  ise,Cidde’ye,  indirildi  cennetten.(Tarih-i  Taberi, terc. C.1.s.77)
 
İblis’se,  Übülle’ye,  hor  ve  zillet  içinde;
Yılan  da  İsfehan’a,  ayaksız  bir  biçimde.(Tarih-i  Taberi,terc.c.1.s.77)
 
Yardım  etti  İblis’e  cennete  soktu  onu,
Cezalandırdı  Allah,  sürünmek  oldu  sonu.(Tarih-i  Taberi,terc.c.1.s.77)
 
Atamızın  cezası,  rızık  için  zorlanmak;
Annemizin’ki  ise, doğum  da  sancı  duymak.(Tarih-i  Taberi,terc.c.1.s.78)
 
 
Buğday  döver  yoğurur,  pişirir  Âdem  yerdi.
Havva  ise  Cidde’de  balığı  çok  severdi.(Tarih-i  Taberi,terc.c.1.s.78)
 
Cenab-ı  Hakk    affetti,  bağışladı  onları.
Âdem’i  tekrar  seçti,  mutlu  oldu  sonları.(Taha,122)
 
“Sizin  için  indirdik,  sekiz  çift  davarlardan.
Ve  artık  yeryüzünde  yararlanın  onlardan.”(Zümer,6)
 
Tefsir  kitaplarında;Deve,inek ve koyun,
Bir  de  keçi  hepsi  çift,  bundan  müsterih  olun.
 
Onlar  da  çoğaldılar,  tıpkı  insanlar  gibi.
Et, deri,yün,sütleri,  kaynar  pınarlar  gibi.
 
Rabbimin  nimetleri  sayılmakla  tükenmez.
Yerde  gökte  denizde,  hadde  hesaba  gelmez.
 
Bütün  bu  nimetlerin,  karşılığıkulluktur.
Allah’a  kulluk  ise, en  büyük  mutluluktur.
 
Buluşmaya  vesile, Arafat  oldu  mekân
Bu  dağın güzel  ismi,  tâ  gelmekte  oradan.(Tarih-i  Taberi  terc.c.1  s.80)
 
Düşünün  ki  dünyada, ayrı  ayrı  çift  insan,
Biri  Cidde’de  yalnız  diğeriyse  Hindistan.
 
Bir,  beş,  on  sene  değil,  tam  iki  yüz  yıl  geçti,
Çile  doldu  ki  çiftler,Arafatta  birleşti.(Tarih-i Taberi terc. C.1.s.80)
 
Artık  dünya  bambaşka,  bambaşka  âlem  oldu,
Halifelik  görevi  başlamış  oluyordu.(Bakara,30)
 
Senelerin  acısı  yakmıştı  yürekleri
Ve  artık  kavuştular,  kabuldü  dilekleri.
 
Yüz  yılların  hasreti,  sevince  dönüşmüştü,
Hep  arayan  o  gözler,birbirini  görmüştü.
 
Hem  öyle  bir  görüş  ki,  Canının  canı  gibi.
Gözünün  nuru  veya,  damarın  kanı  gibi.
 
Ne  imtihandı  ya  Rabb!  Ve  nasıl  dayandılar!
Sen  kuvvet  verdin  amma, gör  ne  kadar  yandılar.
 
Yakınca  temizledin,  yaklaştırdın  onları,
Sana  teslim  oldular,  mutlu  oldu  sonları.
 
Sen  taktın  başlarına,  saadet   taçlarını,
Ve  öğrettin  onlara,  güzel  inançlarını.
 
Ruh  ile  beden  gibi,  birleşince  bir  anda,
Hamile  oldu  eşi,  buyurmuştun  Kur’an’da.(A’raf,189)
 
Evlenmişlerdi  artık,  izni  İlahi  ile,
Evlat  isteklerini  getirmişlerdi  dile.(A’raf,189)
 
Hikmet  dolu  takdirin , yerini  buluyordu,
Eksik  doğan  çocuklar,  asla  yaşamıyordu.(A’raf,189)
 
Nice  seneler  sonra,  kabul  oldu  dualar,
Bu  gecikmede  ise; nice  nice  hikmet  var.
 
Meleklerden  işitti,  doğacak  çocuk  Salih.
Bu  defa  da  İblis’ e  gülümsemişti  talih.
 
Şeytan  pusuda  idi ,  gözetliyordu  O’nu,
Âdem’se  aldanmıştı,  pişmanlık  oldu  sonu.
 
Sür’atle koştu  İblis  ve  dedi  ki:”Ey  Adem!
Şartım  kabul  olursa,  var  size  büyük  müjdem.
 
Bu  defa  Allah  size,  sapasağlam  bir  oğlan,
Verecek,  yaşayacak.Haydi  şartıma  bağlan!
 
O’nu  bana  hediye,  kul  diye  verecksin.
“Abdulharis”tir  adı,  hep  böyle  diyeceksin”(Tarih-i  Taberi terc.c.1.s.87)
 
Haris,  Şeytan’ın  adı,  Adem’i  aldatmıştı.
Kendi  kuluymuş  gibi,  O’na  isim  takmıştı.
 
Bebek  sağlam  doğunca,  aydın  oldu  gözleri,
İblis  hile  yapmıştı, geçerliydi  sözleri.
 
Abdulharis  koydular,  O bebeğin  adını,(A’raf,190)
Yerine  getirdiler,  Şeytan’ın  muradını.
 
Rabbim  O  ikisini,  derhal  ikaz  eyledi,
“Salih  evlat  verdik  de,  müşrik  oldular”  dedi.
 
Çok  pişman  olmuşlardı yalvardılar  Allah’a,
Binlerce  tevbe  olsun,  suç  yapmayız  bir  daha.
 
Anne  ve  babamızı,  perişan  eden  düşman,
Bize  neler  yapıyor,  varmıdır  hiç  anlayan.
 
Rabb’im  yine  affetti,  bağışladı  onları,
Bundan  ibret  almalı,  gelecek  torunları.
 
Peygamberimiz  dedi,”kan  gibi,  İblis  şeytan,
Dolaşır  içinizde,” uyan!  Gafletten  uyan!(Riyazüssalihin c.1.d. 3. sh. 348-349)
 
Bir  milyar  müslümanın, acı  hâli  nicedir?
Mü’minler  paramparça,  ne  büyük  bilmecedir!
 
Şeytanın  tuzağında  hep  düşmüşüz  pusuya,
Herkes  kendinden  emin,  kendi  haklıymış  güya.
 
O’nun  en  baş  planı  benlik  vermek  insana,
Toplumu  dağıttı  mı,  parçalar  kana  kana.
 
Geliniz  her  birimiz,  öc  alalım  İblisten,
Sarılalım  Kur’an’a,  ve  kurtulalım  tümden.
 
Allah’a  sığınalım,  huzurda  olmasından,
Ve  dürtüştürmesinden,  böyle  buyurdu  Kur’an.(Mü’minûn, 97-98)
 
“Siz  görmezsiniz  fakat,  şeytanlar  size  girer,”
Kanınızda  dolaşır,  size  kumanda  eder.(Riyazüssalihin c.1.d.3.sh.348-349)
 
Görmediğimiz  yerden,  giren  o  şeytan  için,
La  havle  çekip  Hakk’a  sığınmazsınız  niçin?
 
Aslında  “zayıftır  O,”  gücü  kuvveti  yoktur.
Fakat  pek  kurnaz  fitne, hile,düzeni  çoktur.(Nahl,98-99-100)
 
Milyarlarca  halkı  var,  yayalar, süvariler.
Güçleri olsa  bize,  neler  yaparlar  neler!
 
Ancak  vesvese, benlik,  onların  tek  hüneri.(Tarih-i  Taberi  terc.c.1.s.76)
Kadın  ve  para  ile,  bütün  becerileri.
 
İçki,  şehvet  ve  kumar,  en  büyük  malzemesi.
Cehennemlik  etmektir,  onların  tek  gayesi.
 
Türlü  istekler  ile,  ölümü  unutturmak,
Her şey  dünyaymış  gibi,  yanlış  yolu  tutturmak.
 
Sıtkıle  teslim  olur,  anarsak  Rabb’imizi,
Bizlere  yardım  eder  ve  korur  cümlemizi.(Nahl,98-99-100)
 
La  havle  vela  kuvvete,  illa  billahil   âzim.
Sana  sığındık  tümden,  ey  Rahman, Rahim, Kerim.(Fussilet,36)
 
M.Avni(Avnullah) ÖZMANSUR